16 Eylül 2016 Cuma

KISACIK İŞTE HAYAT

 
     Aşk bahçemi süsleyen inci çiçeğim misin?

     Kovaladıkça kaçan ateş böceğim misin?

     Çocukluğumuzun , gençligimizin anıları o uzun boylu renkli gözlü yakışıklı Tarık Akan hayata gözlerini kapattı bugün.

     Şimdi ben de dahil arkasından konuşulanlar, ağlayanlar...Geriye bıraktığı ise birçok film, kitap kaldı. Ne mutlu ki onun arkasında kalan bu kadar güzel eser var. Biz de ise ondan kalan çocukluğumuzun en masum duyguları.

      İşte ölüm hepimize bu kadar yakın aslında . Her an en sevdiğimizi kaybedebiliriz. Bunu bile bile bu hırs niye...Bu kavga niye...Paylaşamadığımız ne. Var mı bu sorulara yanıtı olan.Ben bulamıyorum çünkü.Yani bir gün bu hayatın biteceğini bile bile hayatı zehir etmenin anlamı ne.Çok klişe bir laf belki ama doğru hepimizin gideceği yer aynı.


      Geçen gün bir arkadaşımın anlattığı bir hikayeyi paylaşmak istiyorum sizinle.Adamın birine bir teklifle gelmişler. Sana 86 400 dolar vereceğiz . Ama bunu bir günde harcamak zorundasın .Yirmi dört saatte bir bu para sıfırlanacak . Ama kenara atmak yasak. Sadece o gün harcayacaksin.Ertesi gün ise tekrar aynı para. Ne düşündünüz ? Ne harcarsam kâr diye değil mi? Çünkü ertesi gün yok. Biriktirmek de yok. İşte aslında o 86400 aslında para değilmiş. Sadece o adamın biraz düşünmesi için öyle söylenmiş. Aslında o 86400 bir gündeki saniye sayısı. Ertesi güne kalmayan tek şey zaman. Hatta bir saat sonra dahi bu an geri gelmeyecek. İsteseniz de geçen zamanı geri alamayacaksınız.Bu yüzden bize verilen bu hayatın her saniyesi telafisiz. Bunu kimse ve hiçbir şey için üzülerek geçirmeyelim. Tabi ki hep söylediğim gibi teoride kolay pratikte zor ama belki biraz da olsa bu yazdıklarımdan siz okurken ben ise yazarken içselleştirip uygulayabiliriz. En azından bugünü kurtarabiliriz.

        Benim hayatımda kırılma noktalarından birini ben bir cenaze töreninde yaşadım.Beklenmedik ve acı bir ölüm.Bu zaten beni çok etkiledi. Ardından ilk kez bir cenaze törenine gittim.Oraya  gitmemiz ,cenaze namazı sonrasında mezarlık hepsi bir saat sürdü. Sadece bir saatte bir hayat , bir can göçtü gitti dünyadan. Bu kadar.Sadece bu kadar. Herkes döndü arkasını evlerimize gittik. Ben orada herşeyi düşündüm herşeyi.İlk farkettigim ise işte bir gün seni de böyle apar topar getirip gömecekler Pınar. Neyin mücadelesini veriyorsun. Neyin çabasındasın. Sadece 1 hayatın var . Sadece bir tane . On tane olsa harca her birini birileri için. Ama yok. O günden sonra herşey değişti benim için. Herşey. Bana zarar veren herşeyden vazgeçmeye o gün karar verdim. Bir cenaze töreninde. Şimdi sadece yanımda olmak isteyen olsun, beni olduğum gibi kabul eden, değiştirmeye çalışmayan , Kalıplara sokmayan, dikte etmeyen olsun istiyorum. Çünkü hayat gerçekten didişmek için kısa ... Yarına kalan saniyemiz yok.  Şair diyor ya" Hayat bir gün o da bugün" . Bunu ister severek ,ister dövüşerek geçir.Bu senin hayatın ve yöneticisi de sensin.Yönetim başkasında olunca ne sen ne de karşıdaki mutlu olmuyor.


          Bence ya yarına çıkmazsa ya da yarına çıkmazsam diye düşünüp şimdi tam da şuan sevdiklerinize " Seni seviyorum " deyin.


             -  Tek bir HAYAT var ve o da  çok KISA-













Hiç yorum yok:

Yorum Gönder