26 Eylül 2016 Pazartesi

KIRIKHAN KAFASI



         
 Ya ben ne zaman bu Kırıkhan kafasından çıkacağım acaba.Yani on altı yıl oldu Kırıkhandan ayrılalı , son on yılımı da İzmir gibi bir yerde yaşamama rağmen hala içimdeki Kırıkhan kızını neden değiştiremiyorum.

        Şimdi nasıl oluyor bu Kırıkhan kafası diye soran olursa, azıcık anladıklarımı anlatmaya çalışayım.Kırıkhan, ben oradan ayrıldığımda altmış sekiz bin nüfuslu , Hatay'ın bir ilçesi.Sadece bir ana caddesi olan , bir tane çay bahçesi olan(Ona da sadece erkekler gider),bol miktarda kahvehanenin yer aldığı Kırıkhan ,bir ovadır.Halkının geçim kaynağı tarımdır.Pamuk tarlaları vardır.Çiftçilikle geçinir halk.Gerçi son yıllarda durum biraz değişmiş,yani ben de tatillerde gittiğimde duyuyorum işte,pek de anlamasam da , Kırıkhan'ın geçim kaynaklarının başına Yatır Çek diye bir şey eklenmiş .Neyse bu kısımları beni pek ilgilendirmiyor.Ben benim hatırladığım kadarını yazacağım burada .

 
        Kırıkhan'da herkes birbirini tanır.Aynı yıl doğan çocukları ve nüfusu göz önüne alırsanız.Sizinle aynı yıl doğan akranlarınızın zaten en az dörtte biri zaten sınıf arkadaşınızdır.Diğerleriyle de dershaneden tanışırsınız.Yani sizinle aynı yaşlarda olan , iki dönem büyük ,iki dönem küçük herkesi mutlaka tanırsınız.Ya okuldan,ya dersahaneden, ya spor ,kurs vs bir yerlerden.Gerçi öyle pek bir spor yapılan , çocuklara gençlere yönelik kursların olduğu bir yer değildir.Bir ara ben ortaokuldayken bir basketbol kursu vardı.Ona gitmiştim tek onu hatırlıyorum.Başka da hiçbirşey yoktur.Sosyal hayat erkekler için şehir kulubü,bostan ve kahve demektir.Kadınlar için ise gün gezmeleri.Çocuklar ve gençler için ise hiçbir yer.Çocukken ve hatta ben liseye kadar annenizle güne gidersiniz kız iseniz.Erkek isen de mahallede taştan kale yapılır işte arabalara , gelen geçenin topu çalma bilmem işte bak alırım topunuzu ha dalaverelerine rağmen futbol oynarsınız.

        Herkes herkesin her şeyini bilir.Özel hayat diye birşey yoktur.Yani kimin kızı kimle evlenmiş, kim kimden neden ayrılmış, kimin kocası kimi kimle aldatıyormuş, o ona ne demiş, bu buna nasıl bağırmış.İnanılmaz hızlı bir haber yayılımı vardır.İletişimin en hızlı kullanım yeridir Kırıkhan.Herkes nereye gitse etrafına bakar bu otomatiktir.Refleks olmuştur.Yani bakalım kim var burada tanıdık biri var mı?Çünkü varsa ona göre anlatılacak.Ya da kendisi için de acaba kim var burada beni gören var mı diye. Herkes birbirini çok merak eder.Ve herkes birbirine bir açıklama yapmak zorunda hisseder kendini.Sanki o küçücük ama aslında büyük topluma karşı hep sorumlu hisseder kendini.Hakkında konuşulan kimse ''Sizi ilgilendirmez, herkes işine baksın'' diyemez hiç orada.Hep kendini savunup,insanları inandırmaya çalışır.Halbuki kimse inanmaz ,yine konuşmaya devam ederler.Olan sizin enerjinize olur.Zaten orada enerji düşüktür.Yani günler birbirinin aynıdır.Ve insanların yaptıkları en önemli şey konuşmaktır.Erkekler kahvede, kadınlar evlerde. Kırıkhan'da düğünler sosyal bir eğlencedir.Herkes düğüne gitmeyi çok  sever.Çünkü giyinip ,süslenip gidilip , eğlenilen tek yer düğünlerdir. Yani onun dışında bir yer yoktur eğlenebileceğiniz.Orada da bir kere dans müziği çalar sonra  düğün bitene kadar halay çalar.Saatlerce.Sonra bir de halay başı olma davası vardır:)Beni hep
güldürür.Halay başı olmak çok önemli görevdir.Bu yüzden düğünlerde kavga çıktığı bile olmuştur. İşte benim çocukluğun, ergenliğimin geçtiği Kırıkhan çok çok kısaca böyle bir yerdir. Kırıkhandaki her olay aslında bir yazı eder çünkü.

                Böyle bir kültürde yetişince içinize işleyen bazı şeylerden kurtulmanız da kolay olmuyor.Mesela kaç yaşınızda olursanız olun her soruya cevap verme zorundaymışsınız gibi insanlara açıklamalar yapmaya çalışıyorsunuz.Üzerinize sinen bir sosyal baskı oluyor.Yani acaba yaptığım bir hareketten, söylediğim bir sözden ya da yanımda olan birinden insanlar benim hakkımda ne düşünür. Bir yerde sizi gören birine neden orada olduğunuzu bütün ayrıntılarıyla anlatmaya başlıyorsunuz.Halbuki bu karşınızdakinin umurunda değil.Ya da özel hayatınızı paylaşıyorsunuz.Sizinle ilgili aman bir dedikodu olmasın, aman insanlar yanlış anlamasın diye bir sosyal hayatınız kalmıyor.Aslında siz İzmir'de Kırıkhan'ı yaşıyorsunuz.Hiçbir şeyiniz olmayan, bir bağınız olmayan insanlara bile uzun uzun izahatlar veriyorsunuz.Ü;zerinizde , kafanızda ''El alem ne der ''elbisesiyle gece gündüz geziyorsunuz.Çünkü bu ELALEM  Kırıkhan için tanrıdan sonraki en çok korkulandır.O elalem içinize o kadar yerleşiyor ki.Kurtulamıyorsunuz.Kapalı, tutucu ,  biri oluyorsunuz.Önce kendinizi sonra yanınızdakileri huzursuz ediyorsunuz.İçinizde hep bir kontrol sayacı çalışıyor sanki.Herşeye ve herkese karşı kontrol.Kontrollü olmalı, bulunulması gereken yerlerde bulunulmalı, aman aykırı birşey yapmamalı sonra ELALEM asar, keser Alimallah.İşte arkadaşlar bu Kırıkhan kafası benim içime işlemiş ya.
http://youtube dön kırıkhan
           Ama ben istemiyorum artık.Vallahi artık ben bu Kırıkhan kafamı terketmek istiyorum.Çünkü yoruldum.Yani artık diğer insanların neyi yargılayıp, yadırgayıp , ayıplayacaklarını düşünmeden bir hayat yaşamak istiyorum.Ama işte hemen olmuyor.Çıkışınızın üzerinden yıllar da geçse insan doğduğu , büyüdüğü yerden kopamıyor.Kafa hep orada:(



        ŞU KIRIKHAN KAFANDAN ÇIK ARTIK PINAAAR!

1 yorum: