22 Eylül 2016 Perşembe

İDARE



     
        Ben bu  hafta, bu  okuldan ayrılıyorum. Yeni bir okulda, yeni insanlarla, yeni bir düzene başlayacağım. Ama geride kalanlardan  keşke gitmesen cümleleri yetiyor insana. Benim şu on iki yıllık iş hayatımda gördüğüm;siz ne kadar kâğıt , evrak islerini bilirseniz bilin eğer insan iliskileriniz , insanlarla iletişiminiz iyi değilse harcanmaya mahkumsunuz. Çünkü güler yüz , hoşgörü olmayan bir yerde yaptığınız işin, hiçbir işin hiçbir önemi yok. Hele ki okulda idareci iseniz.İletişim daha da bir önem arz ediyor. Mutsuz olan bir öğretmenin sınıfta mutlu olması imkansızdır. Bu öğrencilerine , velilerine, idareye yansır. Bu yüzden iyi bir idareci öncelikle öğretmenini mutlu etmelidir. Öğretmenin mutlu olduğu bir okulda ancak huzur ve başarı olur. İşte buradaki dengeyi sağlamak ise idarenin görevidir. İdare sadece gelen yazılara karşılık yazan , nöbetleri ayarlayan,odasına kapanıp koltuğuna oturup kalan insan değildir . İdare , idare edendir. Herkese eşit durandır. Öğretmene yardım eden, sorun çözendir. İşi zorlaştıran değil, bilakis kolaylaştırandır. Yardımcı olandır.Esas mesleğinin öğretmen olduğunu unutmayan , öğrenci menfaatleri için orada olduğunu bilendir. Tüm bunları yapabilen insan  idarecidir . Yoksa o yazıydı, yok ek dersti , ders programıydı bunları herkes  yapabilir. Bunun için özel bir yeteneğe gerek yoktur. Burada özel yetenek, olması gereken Vasıf liderlik, idareciliktir.Bu  ise ,arkadaşlar Yönetmeliği ezberlemekle olmuyor. Tabiki işinize, mesleğinize hakim olmalısınız.Bilmelisiniz.Ama liderlik  içinizde olmalıdır.İnsanları kendinize inandırmak, güvendirmek, insiyatif kullanabilmek, belli bir duruşta kalabilmek, gerektiği yerde dur diyebilmek sizin kendi kişilik özelliklerinizde olmalıdır. Yoksa yönetmelik, internette bir tık kadar yakındır.Açarsınız , okursunuz , uygularsınız ve biter.Bunu yapmak için dahi olmaya gerek yoktur.

             

             






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder