Siz hiç sudan yeni çıkan bir balığı gördünüz mü? Nasıl çırpındığını.Hiç izlediniz mi? Böyle kendini ordan oraya atışını gördünüz mü?
Peki hiç rüzgarda oradan oraya uçan savrulan bir yaprak gördünüz mü? Havada bir oraya bir buraya uçuşur...
Bu ikisini de yakalamaya çalışırsanız tutamazsınız.
Balık o kadar hızlı çırpınır ki kayar elinizden, sonra inat edersiniz tutmaya. Tutarsınız elinizde ama belki bir kaç dakika en fazla beş dakika sonra ölür. Çünkü onu yaşatan sizin avuçlarınız değil, suydu. Onu yüzdüren , yüzünü güldüren o suydu. Sudan ayrılan balık ne olurmuş . Çırpınırmış, ölmemek için , tekrar suyuna dönmek için çabalarmış.Eğer eline düştüğü kişi biraz sevgisi varsa balıklara belki o balığa Kıyamaz ve atarmış suya. Ama yoksa buz olmuşsa kalbi . Ne balık ne kuş umurunda değilse . Gözünün önünde o can çekişleri izler ve ölümünü izlermiş.Balık ne yaparsa yapsın bu onun sonuymuş.Ve balık kaderine razı olup can verirmiş.Kimse de onu bir daha canlandıramazmış.
Bir de rüzgarda savrulan yaprak var dedik. Onu da yakalayamazsınız.Tam elinizi atarsınız tekrar uçar gider. Bu kez oldu, yakaladım seni derken ;yine kayar. Çünkü o da kopmuştur bir kere dalından. Rüzgardır onu savuran . Onu tutan daldan kopmuştur.Oradan oraya savrulacaktır. Kimbilir , belki yakalarsınız. Ha gayret tutmaya çalışın da ; o yapraktan kimseye Hayır gelmez. Çünkü yeşili gitmiştir. Kuruyup gitmeye mahkumdur. Ama belki bazıları yapıyor o yaprağı ; yani yeniden canlandırabilenler var . Yeni bir toprağa ve ya saksıya yeniden ek yapabilir misiniz?. Sizce? Bence dökülen , savrulan bir yaprak rüzgârla uçar ve kaybolur gider bir yerlerde:(
İşte bazen o sudan çıkan balık ya da dalından kopan savrulan bir yaprak oluyoruz.
Halbuki ben o denizdeki balık değil de , denizdeki bir kaya , ağacın ise dökülen yaprağı değil de kökü olmak isterdim.Böylece ne çırpınmak olurdu, ne de savrulmak...
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder