9 Ağustos 2016 Salı

YA SEN OLSAYDIN...


      Son yıllarda en az ''Sempati'' veya ''Antipati''  kadar sık duymaya başladığımız bir kelime var.
           
                                                  E-M-P-A-T-İ

      Hayatımızın her alanında ihtiyacımız olan , iletişimi bir nebze de olsa kolaylaştıran ,ilişkileri bir tık öteye taşıyabilen bir durum bu EMPATİ...

     Peki nedir empati?

     Bir kaynağa göre olan tanımı şöyle;

    ''Bir kişinin kendisini karşısındakinin yerine koyarak olaylara onun bakış açısıyla bakması, o kişinin duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlaması, hissetmesi ve bu durumu ona iletmesi sürecine ''EMPATİ '' adı verilir.

    Bu tanımı zaten çoğumuz az çok biliyoruz.Ama ilişkilerimizde kaçımız bunu yapıyoruz.Kaçımız gerçekten dinliyoruz öncelikle karşımızdakini? Karşımızdaki konuşurken biz o sırada ona ne cevap vereceğimizi tasarlıyoruz kafamızda...Dinleme sağlanmadan da anlama olmuyor zaten , anlamadan da kimsenin bakış açısıyla bakamıyoruz...Vee kısır döngü başlıyor.Aynı anda konuşup, birbirini duymadan sonu gelmeyen çözümsüz tartışmalar zinciri...Kimse bir yere varamıyor...Bir süre sonra da tükenmişlik, bezginlik....

   
O halde şunu diyebiliriz...Empatinin olması için ön koşulumuz durmak ve dinlemek...Ya da bakmak ama bakarken görebilmek...Ama tarafsız...Dinleyip anlamaya çalıştıktan sonra yine durup bir düşünmek....Anlatılanları zihnimizde resimleyip canlandırmak....Anlatılan durumu olayı kendin yaşadığını düşünmek...'' Ya ben olsaydım, ben ne yapardım ?'' diye kendine sorabilmek...Ya da ''Ben ne düşünürdüm.''diyebilmek.Aslında teori de kolay görünüyor değil mi? Ama pratikte yaşamda o kadar zor ki bunu uygulayabilmek...Çoğumuzun beceremediği bir süreç....

    Yani birini eleştirmeden önce öyle çok fazla birşey yapmanıza gerek yok...Sadece bir kaç saniye ya da bir kaç dakika kendinizi onun hayatının içine girip onun yerine koyduğunuzda ; hemen yüz ifadenizin değişivereceğini, hatta ''Aman Allah korusun benim başıma gelmesin '' dediğinizi farkedersiniz.

    İster iş hayatınızda ister özel hayatınızda belki de bir an rolleri değişip bakmak duruma , kötü giden süreci normalleştirmemize yardımcı olabilir...

    Suratı asık olan birinin belki de sizinle hiç alakası olmayan bir sıkıntısı olduğunu farkedersiniz...Bunun için yapmamız gereken sadece kimi zaman susmak, kimi zaman ise sadece dinlemektir belki de...Ama çoğu zaman da onun yerinde kendini düşünüp anlamaktır.Yani birbirimizi anlamak için ille de aynı durumun bizim başımıza gelmesini beklemeden sadece empati yaparak konuşmak , görüşmek hem bizi hem çevremizi daha rahatlatır...
 
    Damdan düşeni anlamak için kendimizi damdan atmadan sadece gözümüzde canlandırmak ve bunu karşı tarafa hissettirmek, yaşadığını anlıyorum diyebilmek bütün ilişkilerde o kadar önemlidir ki...Bunu yapabildiğinizdeki farkı sizde kendinizde göreceksiniz.

    Şimdi bu yazıyı okuduktan sonra önce en yakınımızdakilerden başlayarak bugün hepimiz bir deneyelim...Kızdıklarımıza , küstüklerimize ya da sevdiklerimize bakıp düşünüp , dinleyip anlamaya çalışıp onun yerine koyup kendimizi düşünelim...Bir deneyelim en azından, olur ya belki de hiç görmediğimiz bir şeyi görürüz ve belki de durum değişir....Belki de onun ne hissetiğini anlayabiliriz.

   Ve bir atasözü;

   ''Önce iğneyi kendine batır çuvaldızı başkasına batır'' .

    Bugün tüm konuşmalarında empati yapmayı dene sadece dene....



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder