7 Ağustos 2016 Pazar

KIRIKHANDA ÇOCUK OLMAK😊

      Çocukken ne güzeldi herşey...
      Gülerken sonuna kadar içten , üzülürken kahrolurcasina kendinden geçercesine...

     Mahallede oturuyorduk...Komşularımız vardı akraba gibi...Hepimiz hemen hemen aynı yaşlarda çocuklardır sokakta oynayan..."Ebe davul zurna 1, 2, 3" hoop dönersin arkanı...Saklambaç oynardık ramazan gecelerinde teravih bitene kadar... Evin önünden geçen o pis arklarin içine yatardık saklanmak için....Şimdi düşününce nasıl yatıyorduk yerlere diye düşünüp gülümsüyor insan...Okula yürüyerek gidiyorduk...Çantam benden büyük , paltom ise ayak bilegimdeydi😌... Eve gelip ödevimizi yapardık...Kimse bize sormazdı dersin var mı diye biz bilirdik yapmamız gerekeni... Sokağa çıkınca denmezdi şu saatte gel diye biz bilirdik ne zaman geleceğimizi....İki bisküvi arasındaki lokumu peçeteye sarılı gül suyuyla dağıtmak çok önemli bir görevdi mevlidlerde😌 ... Şıkçalarin bahçesine girilmez!Hacı amca kovalar!! Karşıdaki ev perili...Recep Amca kaldırımında oynatmaz çünkü kirlenir kaldırımı diye... Hikmet Kayaların dedesi topları alır parçalar...Ayüş teyzelerin arka bahçesi ise Alis Harikalar diyarı demekti bizim için ... Acıkınca herkesin elinde salçalı ekmek, çünkü eve gidemeyecek kadar önemli sokaktaki oyun...
 
 Hele pazar günleri Cenk Koray trtde tele kutu...Sobanın üzerine şıp şıp damlayan çamaşırların kokusu...Annem bir taraftan önlüğümüzü , yakamızı ütüler ...Yaka çok önemli bir aksesuar ve çeşitleri var ...Fiyonklu beyaz tokamız...Çoraplarımız akşamdan dizilir... Banyo yaparken annem çitiler bizi oncacık çocuğun ne kiri olacaksa...Kaynar sularla yıkardı bizi hele bir sesin çıksın yersin kafana tası...Kıpkırmızı pancar gibi çıkardık banyodan... Sekiz oldu mu yatmak zorudaydik... Sabah okul var...Ama mutluyduk...Başka dünya bilmezdik...Dünyayı Kırıkhandan ibaret sanırdık...Hatta bizim mahalleden ibaret... Ayüş teyzelerin bahçesi , yaşarın orası, hikmet kayaların evi , Hasan ustaların köşesi , yanık ahmetlerin duvarı, bizim evin bodrumu , recep amcanın garajı😊 Güzeldi güzel .... Ya biz küçüktük diye mutluyduk...Ya da o zamanlar gerçekten herşey daha samimi daha güzeldi ....
    Kırıkhanda çocuk olmak küçük dünyada büyük olmaktı...Kırıkhanda evden çıkarken kimseye karışma haa diye tembihlenmekti. Bisikletle kanatlı caddesinde saçma bir tur atmak kadar büyük sanmaktı macerayı. Ya da servisinizin arkasından gelen arabayla takip edince çok aşık sanmaktı birinin size olan sevgisi. Yahu ne yasamasiz biz o minnicik yerde de koşa koşa gitmekti tüm yaz tatilini geçirmek için. Hiç kimse tanıdığım büyük şehirlerde büyüyen benim kadar macera yaşamamış benim kirikhanda yaşadığım kadar manyakça durumlar olmamış hayatında. Herkesin evinde mi bir bu kadar olay olur evet KIRIKHAN da büyüyen herkesin anlatacak bir dünya anısı var. At arabasından tutun da pazarcilarla olana kadar yani okul anılarını saymıyorum bile size. Çünkü saymakla bitmez. Bizim KIRIKHANIN insanı için bir söz söylemek gerekse eğer HARBI INSANIZ harbi . Düpedüz düzgün alavere dalavere olsa da hepsinin bir nedeni vardır geçerli ya birini üzmemek için ya kavga dövüş dava çıkmasın diye ya da aşk meşk işleri içindir yalan dolan:))
     Kırıkhanda çocuk olmak bir yazıya sığmayacak kadar çok şeydi... Kırıkhanda hele ergen olmak hele genç olmak te heeee o bir destan. Yüzyıllık aşklar yaşandı orada. Bazı çiftler unutulmaz . Yani birinin adını söyleyince hemen aşık olduğu kişi gelir akla . Aaaaa "O " mu o falancayı nasıl seviyordu ya diye. Çok gercek ya bizim insanımız.  Ya sadece Kirikhan değil ha bizim Hatay insanı gerçek insan. Dobra ,gerçek, SAMIMI . NEYSE O.
     Bu yüzden nereye gidersek gidelim aklımızda gönlümüzde dönüp dolaşıp geldiğimiz yerdir KIRIKHAN...
     Bilen bilir...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder