Ağrıya tayinim sözleşmeli olarak çıkmıştı. İkinci dönem başlangıcında kadrolu olarak atamam Batman ili Kozluk ilçesi Kaletepe Inanlı Mezrası İlkokuluna yapıldı. Ben yine her zamanki gibi yeni başlangıçlara sevine sevine bir de Ağrı dan gidiyorum diye gittim Batman 'a . Batman benim yaşayacağım ilk büyük şehir olacaktı. Altmış bin nüfuslu Kirikhanda büyü , otuz bin nüfuslu demircide oku , Tutakta göreve başla Batman' ı görünce hem kadrolu oldum hem de il diye sevindim . Sonra gittim oraya dediler Sen Kozluktasin ilçesi. İlçeye gittim Kaletepe Inanli İlkokuluna atandım diyorum. Öyle bir okul yok dediler. Çok eskiden vardı fakat orası Karakol oldu okul yok. Ben ne yapacağım? Ilcede bir okula görevlendirmemi yapti ilce .Yine orada hiç tanımadığım birilerinin evinde kaldım bir süre sonra aynı okulda görev yapan bir öğretmen birlikte yaşayalım dedi onun evinde bir köşede durmaya çalışıyorum ama o kadar soğuk bir yer Kozluk donuyorum, korkuyorum. Gittiğim hafta Kaymakam Beyin lojmanina silahlı saldırı düzenlendi her yer karanlık , kaldigim evde fare geziyor ölücem korkudan vs. Üçüncü hafta bir ilk oldu orada benm gibi okulu kapananları İl merkezine aldılar kadromuzla. İki kişiydik. Ben size o anki mutluluğumu anlatamam. Beş dakika sürdü oradan eşyamı alıp dolmuşa binip Batmana gitmem.
Batman Ipragaz Mahallesi Yavuz Selim İlkokuluna atandım.
Askeri misafirhaneye yerleştim. Benim gibi bir kaç öğretmen vardı tesiste ve lojmanlar ,kantin ,restoran, spor alanları yani Kozluktan sonra ödülümdü benim. Okulum ise şehrin diğer ucu . Okulun 2500 öğrencisi vardı. Benim sınıfım ise tam 63 kişiydi 63 çocuk bir sınıfta yaşım 23 . Öğretmen Arkadaşlarım çok iyiydi orada hepsi genç ve o bölgelilerdi. Bu nedenle keyifli vakit geçiriyordum. Ders ise sus dur yapma o bu şu diye geçiyordu. Stajyer öğretmenliğim o okulda geçti. Hergun camlar kırılır, haftasonlari yumurtalar atılır, birçok öğrencimin babası ya hapiste terör örgütü üyeliğinden ya dağda ölmüş. Abileri ise okul önünde polisten jandarmadan kaçıp evlerinin balkonundan taş atanlardı. O günlerden en çok aklımda kalan bahce sadece mavi renk olurdu teneffüste bin kişi olurdu bahçede. Bir de o dolmuşa binip de giderken benim eşimin asker olduğunu ogrenirlerse ya beni takip ederlerse ya öldürürlerse korkusu . Kimseye nerde kaldığımı söylemiyordum bu yüzden. Defalarca orada çıkan olaylara şahit oldum . Ve operasyonlarda hayatını kaybeden şehit olan askerlerimizin törenine ya da o lojmanda eşlerinin yolunu bekleyen kadınları dinledim. Öte yandan da okula gidip gelirken ki dağdaki oğlunu anlatan amcaları da gördüm. Oraları anlatmak çok zor . Sadece şu an yazarken içimi kaplayan his KORKU .
Ben örneğin dizilerde o dalga geçtiğimiz sahnelerin ,törenin, silahlı kapıda bekleyen adamların aslında gerçek hayatta olduğunu, tüm o görüp de televizyonda yok artık bu kadar da olmaz dediğimiz şeylerin gerçekten de olduğunu 23 yaşımda orda canlı canlı gördüm. Hayat tek bir şehir tek bir kültür için çok uzun ve insan gordukleriyle büyüyor.
2006 Şubat 2006 Eylül Yavuz Selim İlkokulu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder