25 Şubat 2023 Cumartesi

ZOR!!AZ BIR HARFIN VAR AZ BIR SOZCUKSUN ŞU AN

 Ben lisedeyken bir şiir analizi yaptırıyordu  bize edebiyat öğretmenimiz Leyla Yakar . Bir sesi vardı, bir duruşu vardı asalet akar mı bir  insanın üstünden işte öyle biriydi. Çok hayrandım ona . Dupduru yüzü vardı. Bembeyaz . Saçlarını hep atkuyrugu yapardı çünkü o zamanlar baş örtüsü ile derse girmek yasaktı.  Çıkışta örtüsünü takardi; bunu da çok uzun zaman sonra farkettim. Leyla Hoca . Fuzilinin Kadını... Acaba o da mı oldu enkazda. Nasıl da bir çırpıda yazdim bu cümleyi.  Bu kadar acı bir cümle böyle kolay yazılmamaliydi halbuki.  Edebiyatın kralicesiydi o benim için o zamanlar . Aruz vezni bir tarafa herkes onu bilir de Fuzulinin o satirlarindaki acıyı bize yaşatan kadındı o. Nasıl bir aşk yaşamış yahu bu adam nasıl bir acı çekmiş diye düşündüren o Arapça yazılan karman çorman siiirdeki manayı içimize işleten kadındı. Leyla Yakar demek biz çeyrek asır önceki öğrencilerinden bugünlerde anılmak istemiş. Belki de rahmet istedi. Bizi biz yapan caaaaanım hocam nereden aklıma geldin biliyor musun. Bir siiiri konuşmuştuk dersinde. Şair diyordu ki         " Ağlasam sesimi duyar mısınız,

Mısralarımda;

Dokunabilir misiniz,

Göz yaşlarıma, ellerinizle?

Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,

Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu

Bu derde düşmeden önce.

Bir yer var, biliyorum;

Her şeyi söylemek mümkün;

Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;

Anlatamıyorum.  " 

İşte ben şu an son yirmi gündür böyleyim. Kelimeler kifayetsiz kalıyor anlatmaya.Ya ben acımı anlatacak kelime bulamıyorum. Geçmiyor benim yüreğimin sızısı.  Ben bu yürek yangınını ifade edecek kelime bulamıyorum.  

Tüm zamanlarım kayboldu adeta. 

Geçmişim 

An'ım

Geleceğim 

Kayboldu.

Toparlayamıyorum. 

Umut edemiyorum.

Unutamıyorum. 

Çığlıkları, sesleri,görüntüleri Unutamıyorum 

Gecmisimin yok olmasını kabul edemiyorum.

Ben yapamıyorum dostlar. Ben normalleşme denen o tabire giremiyorum. 

Ben ne yapacağım benim yetiştirmeye ant içtiğim bu yola başımı koyduğum inandığım her ne varsa gitti. Ben nasıl öğrencilerime umut vereceğim.  Yani nasıl neye inanın diyeceğim.  Ben nasıl güvenin diyeceğim. Ben nasıl ben varım biz varız diyeceğim.  Ben nasıl onlar her şey çok güzel siz çalışın gelecek bizim elimizde diyeceğim. Ben nasıl onların o yüzlerine bakacağım inanmadan nasıl yapicam bunu artık. Nasıl yapıyorsunuz siz mesela . Yani nasıl hayat sizin için nolur bana da birsey deyin ki umut olsun bana. Ben de ona sarılayım ve eskisi gibi çalışayım  son nefesime kadar iman ve inançla.  Ne olur biri de bana desin ki hayır o insanlar orada günlerce bekleyip enkazda soğuktan ölmedi ve ben de diyeyim ki evet ne yapalim bazen olur böyle şeyler falan filan birseyler ya nolur . 

Allah her birimize bir kuvvet ve sükunet sabırlar versin ama hayat bundan sonra benim gibi olanlar için hiç de kolay olmayacak ..

18 Şubat 2023 Cumartesi

BIZ HIC ILK SIRADA OLAMADIK

 Öyle bir zamanlardan geçiyoruz ki dostlar .

Kim var kim yok. 

Kim burada ,Kim nerede .

Kimde neyim ,kimde yokum.

Ne kadarım demiyorum bak Y


okum diyorum.

Çünkü bir ederimiz vardı çevremizdekiler için ama bu zaman öyleki değerimizi bildiğimiz bir zaman. 

Ben Pınar olarak ki ben bu sekiz milyar insan içinde aslında bir karınca kadar küçüğüm ama Ben etrafımdaki insanlar için ne kadarım diye en son 2015 yılında Begüm hastanede yatarken idrak etmiştim en son. Yani Kim için ne kadar ne önemim olduğunu.  Ya da şöyle söyleyeyim ben en son bu kadar büyük bir acıyı o zaman yaşamıştım . O zaman da tıpkı şimdiki gibi çaresiz ve bitmiş hissediyordum.  Sanki dünya üstüme yıkılmış da bir ben yaşam mücadelesi veriyor gibiydim. İşte şimdi de öyle hissedeyorum.  Sanki kırılmalar yaşıyorum fay gibi. Depremler oluyor kalbimde . Herkes yerine yerleşiyor gibi. Bir cümle önem arz ediyor sadece şu an benim için  " Pınar lütfen söyle senin için ne yapabilirim " . Diğer söylenen hiçbir sözü duymuyor kulaklarım. 

En çok ne istiyor biliyor musunuz ruhum candan bir kucaklama. 

Candan bir " BEN BURADAYIM YANINDAYIM " .

Ve benim kendimle hesaplaşmam bu felakette bu oldu. Neden bunu bana diyecek kimsem yok. Neden ben herkese bunu söylerken bana diyecek kimse yok bunu. Neden bu kadar da yokum kimse için. Neden kimsenin birincisi değilim.  Neden benimle ağlayan yok. Neden bana sarılıp bu günler geçecek diyen biri yok. Ben bunu hak etmeyecek ne yapmış olabilirim bu hayata . Ben bu kadar cömert davrandıkça insanoğluna Neden bu kadar cimri hayat  bana .

Bence şu an bir deprem olsa izmirde hiç kimsenin başında beklemeyeceği bir enkaz olacak benimkisi. 

Ölmeye çeyrek kala belki bir şans bir an olur diye düşünürken öncelik oluruz Begümle birilerinin diye aslında ne kadar da boşa harcadığımızı yıllarımızı göstermeye çalışıyordur bu hayat bana.

Ne yapayim peki. Daha kaç sigorta ,kaç önlem almalıyım ya da daha kimlere emek etmeliyim ki bizi azıcık sevsin diye kendi ailemde bile son siradayken.  

Ben de bir gün ölürsem bu satırlarımı yollayın ana haber bültenlerine. 

Çok sevdi ,çok uğraştı bir ailesi olsun diye . Ama o ve kızı kimsesiz öldü diye. Çünkü onlar hiç kimsenin ilk sırasında yer alamadı diye.

14 Şubat 2023 Salı

NERESI SILA ŞİMDİ BİZE

 Aaaah aah 

Ah benim çocukluğum,  benim gençliğim,  benim geçmişim... "Neredeyim, benim burda ne işim var "diye bocalarken koşup da gittiğim özüm, toprağım,  mayam, atam ,kendim ... Kendim olduğumu en çok hissettiğim benim caaaaanım memleketim yok artık. 

Kaç kere yazdığım Kırıkhan yok artık biliyor musunuz. 


O bizi biz yapan kültür. Bizi böyle bir insan yapan, bize  insan ayırmamayı;bize  din ,dil ,etnik köken ayırmamayı içimize işleten o Hatay vardı ya artik YOK. HATAY ARTIK YOK A DOSTLAR.

Benim Güzel, anlayışlı, gülen, her kötüde bir iyilik bulan ,her canlıya değer veren , ince esprilerin , insancılığın memleketi Hatayımız vardı ya hani  yok artık. 

Yürüdüğümüz yollar , okuduğumuz okullar,  kitap aldığımız kırtasiyeler , saçmaladığımız sokaklar yok artık. 

Bizim insanımız öldü. 

Bizim evlerimiz yıkıldı. 

Bizim o bizi biz yapıp da tüm Türkiyeye gönderen Bizim komşumuz, akrabamız, bakkalımız ,öğretmenimiz,  servis şoförümüz, ablamız,  abimiz vardı ya hani onların hiçbiri yok. Yüz yıllardır bir arada yaşayan sizlerin ayırdığı o insanoğulları var ya hani ben şu an onlar için akıtıyorum göz yaşlarımı. 

Yeni evler yapılır elbette yeni binalar da yapılır ama bir HATAY artık olmaz. Çünkü artık oradaki hiç kimse bizim Hatayımızın biri değil.

Sanki nasıl biliyor musunuz bir hazinenin kaybedilişi gibi bir şey şu an yok olup giden.Giden canlar zaten ciğerimiz dağlıyor ama Şu an Hatay insanı şehrine geçmişine ağlıyor.  

Çünkü bir kültür bitti. Bir devir sona erdi. Yüz yıllık tarih , bin yıllık biz bitti. 

Acılar içindeyim.  Biz gurbettekilerin bir gün hepimiz döneceğiz dediği, her tatilde koşarak gittiğimiz özümüz yok artık vallahi . 

Neyle sınanıyoruz. Nasıl bir simülasyon bu , bu bir kabus mu, yoksa bir film stüdyosu mu ne bu yarabbim. Bir şehrin haritadan silinmesinin idrakına ne zaman varırım bilemiyorum. 

Tek bildiğim ben üzülmekten çok yoruldum artık. Benim o naif ,gözü tok , kimseye tamah etmeyen her kimin yardıma ihtiyacı varsa ; bu asla mübalağa degil yemin ederim bizim herkes öyledir dediğimiz insanımız yook. Anamız babamız öldü.

Ve hiçbir şey bu kadar içimi yakmamıştı. 

Biz zaten kaybolmuştuk başkasının memleketinde tutunmaya calışmakla ama şimdi geriye dönecek bir memleketimizin yok olması meğer çok yıkıcıymış.  Çünkü artık sinirlenince ya ben HATAY a tayin isteyeceğim diyeceğim bir Hatay yok, Kırıkhan yok.  Kırıkhan bitti kül oldu. Hepimizin atası geçmişi gitti.  Bence bir jenerasyon için bu kadar acı çok fazla . Tutunacak bir dalımız kalmadı ya bizim.  Benim bu koca Türkiyede gidecek tek yerim bile kalmadı. 

Bizim gidecek evimiz yerimiz kalmadı.


NERESİ SILA BIZE 

NERESİ GURBET 

BILEMEZ OLDUK. 

SILAMIZ YOK ARTIK.

SILINDI ,YERLE BİR OLDU.