26 Eylül 2017 Salı

BU PERVANENİN DERDİ NEDİR?



GERİ GELEN MEKTUP
Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden? 
Bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu? 
Pervane olan kendini gizler mi hiç alevden? 
Sen istedin ondan bu gönül zorla tutuştu. 

Gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse; 
Ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse; 
Herşey silinip kayboluyorken nazarımdan, 
Yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse... 

Ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla, 
Ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla! 
Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince 
Çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince 
Gönlümdeki azgın devi rüzgarlara attım; 
Gözlerle günah işlemenin zevkini tattım. 
Gözler ki birer parçasıdır sende İlahın, 
Gözler ki senin en katı zulmün ve silahın, 
Vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin; 
Sen öldürüyorken de vururken de güzelsin! 

Bir başka füsun fışkırıyor sanki yüzünden, 
Bir yüz ki yapılmış dişi kaplanla hüzünden... 
Hasret sana ey yirmi yılın taze baharı, 
Vaslınla da dinmez yine bağrıdaki ağrı. 
Dinmez! Gönülün, tapmanın, aşkın sesidir bu! 
Dinmez! Ebedi özleyişin bestesidir bu! 
Hasret çekerek uğruna ölmek de kolaydı, 
Görmek seni ukbadan eğer mümkün olaydı. 

Dünyayı boğup mahşere döndürse denizler, 
Tek bendeki volkanları söndürse denizler! 
Hala yaşıyor gizlenerek ruhuma 'Kaabil' 
İmkanı bulunsaydı bütün ömre mukabil 
Sırretmeye elden seni bir perde olurdum. 
Toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum. 

                                                  Hüseyin Nihal Atsız 



       Böyle bir şiir işte bu....Hatta nasıl bir şiir bu böyle....Yeni gençlerin hiç fark edemeyeceği,tadına varamayacağı bir şiir.....       Sözlerine bir bakar mısınız....Bence bir kez daha okuyun.Çünkü ben bir kaç kez okuyunca farkettim ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi Bir pervane Işık aşkı olduğunu....        Hiç bunu düşündünüz mü....Pervane yanacağını bile bile neden ışığın etrafında döner durur.





       Yani bunun mantıklı bir açıklaması var mı?

   
       Bilimsel bir kanıtı var mı peki?


       Acı çekeceğini, ölüp gideceğini bile bile ateşe çeken nedir pervaneyi?

     
      Yani pervanenin  yenemediği neydi?

      
      Ben bilemiyorum arkadaşlar bu soruların yanıtını , genelde mantıkla hareket eden biriyim.Evet duygusalım ama hiç bir zaman duygularım mantığımın önüne geçemedi hatta zaman zaman bundan şikayet ettiğim zamanlar da olmuştur arkadaşlarım bilir.Kimi zaman bu katılıklarımdan , sert çizgilerimden arınmam gerektiği konusunda da uyarırlar beni...Bu yüzden benim mantığım bu pervaneyi anlayamıyor.
Ama her zaman da herşeyi anlamlandırmamız gerektiğini ufak ufak anlamaya başlıyoruz yaş gereği.

     Yani hepimizin her yaptığının ille de bir anlamı olması gerekmiyor değil mi?Bazen anlamsızca da davranmalıyız belki de.Belki de kendimize saçmalamak için bazen izin vermeliyiz....

       Belki de bazen yanacağını bileeee bileeeeee ışığa koşmalıyız pervane gibi....Bunu sorguladık diyelim eeeeeee neden de bulduk bu neyi değiştirir ki.O pervane hayatta kaldığı sürece bilse de yanacağını yine gidecek o ışığa....Her şeyde bir mana aramak belki de hata.....


        ''Varsa içinizde biliyorum yanacağım ama yine de gitmek istiyorum ''diyen ya gidin boşverin herşeyin mantıklı bir açıklaması olması gerekmiyor...Bir kez de siz saçmalayın:) Çok Çok yanarsınız :)))https://www.youtube.com/watch?v=gRjsXfD6ivo


                                                https://www.youtube.com/watch?v=8CxTOJMi_Js





      

4 yorum:

  1. mükemmel bir yorum olmuş

    YanıtlaSil
  2. İnsan pervane olduğunu bile bileeee...neden kendini alevden kaçırıyorrr kiiii......

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayatta kalabilmek için kaçıyordur. Bir kere yanmıştır ölümden dönmüştür tekrar yanmamak için.

      Sil