https://www.youtube.com/watch?v=QISU9NNVU30
Sevgili Arkadaşlarım Merhaba;
Bir klavyenin ucunda oturup, yalnız yazdığınız sözcüklerin Türkiye'nin hatta dünyanın bir yerlerinde ,kalabalıklar içinde belki de, belki de yapayalnız bir köşede,belki tatilde,belki bir cam kenarında,belki kapkaranlık bir odada .....okunuyor olması ne güzel...
Bugün güzel bir gün arkadaşlar, bugün bayram.Bayram sevdiklerimizle birlikte olunca bayram olur değil mi.Neyse ben bunlara girmeyeceğim,onu geçen bayram aidiyetsiz bayram yazımızda yazmıştık ve yazdığımız için de yaşayıp tüketmiştik.Ben bu bayram öyle hissetmiyorum çünkü.Belki de duruma alıştım.Yani elde bu var ve bunun kıymetini bil modunda yaşadım bu bayram.İyiyim yani.Galiba o kalabalıklar içinde olan bayramı unuttum.
Ben bugün bu kadar bayram konusundan geçmek istiyorum esas konuya. Ama bu arada bir dip not geçeyim,zaten hepiniz bugün bütün sosyal paylaşım alanlarında gördünüz paylaştım ama yine de yazayım arkadaşlar Begüm Çarşamba günü geliyor:)Tüm soranlara söyleyeyim dedim evet biraz abarttım ama siz de sormakta abarttınız ya :)Begüm gelecek Çarşamba günü:)
Arkadaşlar bugün ki konumuz aslında ''Emek''.Aslında emek değil de buna ne ad vereceğimi bilemedim.Konumuz aslında kıymet vermek,kıymet bilmek,farkında olmak,hissetmek,görmek , duymak...
Şimdi hayatınızda , yanınızda olan insanların kıymetini ne kadar biliyorsunuz?Hiç bunu sordunuz mu kendinize?Sizin gülmeniz mutlu olmanız için çabalayan insanları ne kadar görüyorsunuz?Dışarıdaki yani özel hayatınızda olmayan insanlara gösterdiğiniz sabrı,insiyatifi,toleransı en yakınızdaki insanlara gösteriyor musunuz?Niye bunu yapamıyoruz hiç bunun farkına vardınız mı?
Ben bunun farkına bundan bir ay önce vardım.Kız kardeşimle bir münakaşa geçti aramızda . Çok kızdım o an. Sonra düşündüm , ben dışarıda o kadar çok insanın kaprisini , egosunu çekiyorum ki neden kız kardeşime bu sabrı gösteremedim,neden onunla bu sorunu uzatayım o benim canım en çok nazı çekilmeyi hakkeden insanlar arasından bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az olan insanlardan olan o....Gönlünü almalıyım ,kimin haklı olduğunun önemi yok,önemli olan huzurlu ve mutlu olmaksa adımı atan ben olayım ne olacak ki dedim.Gittim sarıldım ona ve bitti orda .Çünkü o da beni seviyor.Affetmeye,sarılmaya hazır.
Bizi seven insanlar kin tutmaz,affetmeye hazırdır sadece adım beklerler ama benim burada anlatmak istedğim hep karşınızdakinden beklemeyin eğer biri sizin için önemliyse , seviyorsanız onu , hissediyorsanız siz de adım atın.İşte o yazsın,o arasın,o suçlu vs beklemeyin.Yani müdürünüze,patronunuza,arkadaşınıza gösterdiğiniz sabrı eşinize , annenize ,çocuğunuza gösterin çünkü onlar bunu o gelip geçici insanlardan daha çok hakkediyor.
Varsa aranızda şu an en sevdikleriyle küs olan örneğin; arayın, konuşun kimin haklı olduğunun önemi yok.Hayat kısa çünkü yarın olmayabilir çünkü;ne olur sevdiğinizi söyleyin.
Kin insanı yutan bitiren birşey unutun arkadaşlar...Kim ne yaparsa kendine yapar deyin ve unutun.Sadece arayın ve benim için değerlisin ve seni seviyorum deyin, yanınızdaysa sevdiğiniz o zaman elini tutun ben varım deyin...
Bugünün son sözü ise;
'' Keşke benim de şimdi elimi tutup ben varım diyecek biri olsaydı yanımda.''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder