27 Eylül 2017 Çarşamba

TRENDBENDE BENDETREND


                       https://www.trendbende.com/


                       http://www.trendbende.org/



                      Sevgili arkadaşlarım merhaba;

            Trendbende alışveriş sitesini hepiniz artık duymuşsunuzdur.Gerçekten harika bakmaya değecek bir site. Trendbende ; ben de bir arkadaşımın önerisiyle tanıştım bu siteyle.İyi ki de bakmışım diye düşündüm siteyi ziyaret edince.Beni tanıyanlarınız bilir.Kıyafete elimde olmayan bir ilgim vardır.Yani seviyorum giyinmeyi.Gerçi hangi kadın sevmez ki değil mi....Ama benim ki azıcık daha fazla.Hani kiminin makyaj ürünleri,kiminin ayakkabı ,çanta ilgisi olur ya işte benim de elbisler öncelikle sonra da gömlekler ,ceketler tüüüm giysilere takıntım vaaaaaaar.!!...

           İşte Trendbende tam da benlik bir siteymiş.Bir kere aradığınız herşeyi tek bir sitede bulabiliyorsunuz.Kadın ürünlerinde abiye,gömlek,elbise , etek,eşofman , mont, pijama,jean,hırka......ayrı ayrı kategorilenmiş böylece aradığınızı kolayca bulabiliyorsunuz.Sadece giysi değil ayakkabı,aksesuar,ev tekstil ürünleri de var bu sitede.Erkek ürünleri de seçeneklendirilmiş.Fiyatlar ise çok ama çok uygun ben ilk girdiğimde inanamadım.Bu kadar güzel şeyler nasıl bu kadar uygun fiyat olur diye .Bunun yanı sıra tek fiyat olan ürünler hatta ve hatta outleti bile var.




     Benim https://www.trendbende.com/ dan aldığım gömleklerin güzelliğine bakar mısınız.Tam da bu mevsimlik.Uzun kollu ama tril tril kumaşları.







https://www.trendbende.com/ 'dan alışveriş yapma nedenlerimden bir tanesi de güvenilir bir online alışveriş sitesi olması oldu.Gönül rahatlığıyla kart bilgilerimi girdim.Ayrıca kapıda ödeme seçenekleri de var.






https://www.trendbende.com/ alışverişlerinizde her hangi bir ürün değişimi ya da iptal durumu olduğunda Facebook sayfalarından da ulaşıp mesj attığınızda hemen dönüş yapmaları da bizim için büyük kolaylık oldu.Ben bizzat yaşadım bir alış verişimi iptal etmek istedim ve sanırım bir yarım saat içinde sorun çözüldü.




Kargo da çok hızlı bir kaç iş günü içinde adresinize hemen ulaşıyor.Öyle haftalarca bekleme işkencesi yok yani.

Benim bu gömlekleri tercih etme nedenim tam da bizim gibi çalışan insanlara göre yapılmış sanki sade ve şık....Ben bunları seçtim  ama her zevke göre ürünler olduğunu görmeniz için siteyi ziyaret etmenizi öneririm arkadaşlar.

Ben çok beğendim ve sizlerle paylaşmak istedim.



26 Eylül 2017 Salı

BU PERVANENİN DERDİ NEDİR?



GERİ GELEN MEKTUP
Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden? 
Bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu? 
Pervane olan kendini gizler mi hiç alevden? 
Sen istedin ondan bu gönül zorla tutuştu. 

Gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse; 
Ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse; 
Herşey silinip kayboluyorken nazarımdan, 
Yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse... 

Ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla, 
Ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla! 
Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince 
Çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince 
Gönlümdeki azgın devi rüzgarlara attım; 
Gözlerle günah işlemenin zevkini tattım. 
Gözler ki birer parçasıdır sende İlahın, 
Gözler ki senin en katı zulmün ve silahın, 
Vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin; 
Sen öldürüyorken de vururken de güzelsin! 

Bir başka füsun fışkırıyor sanki yüzünden, 
Bir yüz ki yapılmış dişi kaplanla hüzünden... 
Hasret sana ey yirmi yılın taze baharı, 
Vaslınla da dinmez yine bağrıdaki ağrı. 
Dinmez! Gönülün, tapmanın, aşkın sesidir bu! 
Dinmez! Ebedi özleyişin bestesidir bu! 
Hasret çekerek uğruna ölmek de kolaydı, 
Görmek seni ukbadan eğer mümkün olaydı. 

Dünyayı boğup mahşere döndürse denizler, 
Tek bendeki volkanları söndürse denizler! 
Hala yaşıyor gizlenerek ruhuma 'Kaabil' 
İmkanı bulunsaydı bütün ömre mukabil 
Sırretmeye elden seni bir perde olurdum. 
Toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum. 

                                                  Hüseyin Nihal Atsız 



       Böyle bir şiir işte bu....Hatta nasıl bir şiir bu böyle....Yeni gençlerin hiç fark edemeyeceği,tadına varamayacağı bir şiir.....       Sözlerine bir bakar mısınız....Bence bir kez daha okuyun.Çünkü ben bir kaç kez okuyunca farkettim ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi Bir pervane Işık aşkı olduğunu....        Hiç bunu düşündünüz mü....Pervane yanacağını bile bile neden ışığın etrafında döner durur.





       Yani bunun mantıklı bir açıklaması var mı?

   
       Bilimsel bir kanıtı var mı peki?


       Acı çekeceğini, ölüp gideceğini bile bile ateşe çeken nedir pervaneyi?

     
      Yani pervanenin  yenemediği neydi?

      
      Ben bilemiyorum arkadaşlar bu soruların yanıtını , genelde mantıkla hareket eden biriyim.Evet duygusalım ama hiç bir zaman duygularım mantığımın önüne geçemedi hatta zaman zaman bundan şikayet ettiğim zamanlar da olmuştur arkadaşlarım bilir.Kimi zaman bu katılıklarımdan , sert çizgilerimden arınmam gerektiği konusunda da uyarırlar beni...Bu yüzden benim mantığım bu pervaneyi anlayamıyor.
Ama her zaman da herşeyi anlamlandırmamız gerektiğini ufak ufak anlamaya başlıyoruz yaş gereği.

     Yani hepimizin her yaptığının ille de bir anlamı olması gerekmiyor değil mi?Bazen anlamsızca da davranmalıyız belki de.Belki de kendimize saçmalamak için bazen izin vermeliyiz....

       Belki de bazen yanacağını bileeee bileeeeee ışığa koşmalıyız pervane gibi....Bunu sorguladık diyelim eeeeeee neden de bulduk bu neyi değiştirir ki.O pervane hayatta kaldığı sürece bilse de yanacağını yine gidecek o ışığa....Her şeyde bir mana aramak belki de hata.....


        ''Varsa içinizde biliyorum yanacağım ama yine de gitmek istiyorum ''diyen ya gidin boşverin herşeyin mantıklı bir açıklaması olması gerekmiyor...Bir kez de siz saçmalayın:) Çok Çok yanarsınız :)))https://www.youtube.com/watch?v=gRjsXfD6ivo


                                                https://www.youtube.com/watch?v=8CxTOJMi_Js





      

21 Eylül 2017 Perşembe

TIK TIK ATIYOR MU DURDU MU NOLDU?



        '' Ne iyi olurdu kalbe kan yine hücum etse''






Az önce bir şarkıda duydum bu sözü:)


Yani ne kadar az kelime olan tek bir cümle değil mi?

Öyle uzun uzun yazmaya , konuşmaya gerek yok değil mi bazen....Tek bir cümle nasıl anlatabiliyor.

İşte yazı böyle bir şey...İfade etmek böyle bir şey.İfade edebilmek...

Herkes neler yaşıyor neler ama bunları kelimelere dökebilmek , içimizi yansıtabilmek ne kadar zor.İşte o şarkının yazarı gibi bazıları şanslı kelimeleri kullanabilme yeteneğine sahip.

Ben seviyorum yazmayı birileri okusun okumasın bu çok da umurumda olmuyor aslında sadece içten gelen bir istek oluyor yaz diye.Bazen bir resim, bir söz , bir şarkı  yüzlerce kelime yazdırabiliyor bana....

Bugün de bu cümle işte durduk yerde getirdi beni klavyenin başına.....Yani çok hoşuma gitti bu cümle ....Belki de bir çoğumuzun durumunu anlatan bir cümle...Yani arada kan hücum etse ya kalbimize güzel olur bence:)Atsın bazen hızlı hızlı yani hatırlatsın bize bir kalbimiz olduğunu:)

Kalbe kan hücum etmesi için ya korkmamız, ya heyecanlanmamız , ya sevmemiz,; sevilmemiz sevildiğimizi hissetmemiz gerek tüm bunlar olmayınca hücum değil de sahilde yürüyüş oluyor kanın kalpten geçmesi .Aheste aheste kan temizlenip vücuda yayılıyor:)Ne güzel anlatmış kadın bir cümleyle...https://www.youtube.com/watch?v=dYQqxGE7oT0


Bugün ki son sözümüz de ilk sözümüz olsun:


       '' Ne iyi olurdu kalbe kan yine hücum etse''









19 Eylül 2017 Salı

ALİ sadece Takma İsmi



         Sevgili arkadaşlarım Merhaba;

         Aslında bir süre yazmayı düşünmüyordum.Yani biraz ara vermekti istediğim.Hatta  bugün eski bir yazıyı paylaştım.Ama bugün beni çok etkileyen birşey yaşadım ve sizlerle paylaşmak istedim.

        Biliyorsunuz ben okulda çalışıyorum.Daha önce çalıştığım bir okuldaki bir hizmetliden bahsedeceğim size.

        İsmini değiştirerek anlatacağım adı Ali olsun mesela.Ali o okulda sanırım 7-8 yıldır çalışan biriydi ben gittiğimde oraya.Aliye herkes zorla iş yaptırırmış.Yani söylense de iş ya duymamazlığa gelir ya da aleni şekilde yapamam dermiş.Neyse ben başladım okula ilk gün.Sabah gittim ''Merhaba Ali ben Pınar artık birlikteyiz ''dedim.''Tamam hocam hoşgeldin''dedi.Gün içerisinde Ali'yi her gördüğümde gülümseyerek nasıl gidiyor vs.,sonra bankta yanında oturdum, çocuğu,eşi , memleketi diye sohbet etmeye başladık.Ertesi gün Ali benim arabamı görür görmez gidip odamın kapısını açtı,yanıma gelip aç mısın kahvaltılık bişeyler alayımmı size diye sordu kendine de bana da al birlikte kahvaltı yapalım dedim.Ben bunları bilerek yapmadım bu benim ama Ali'ye kimse böyle davranmamış.Her yarım saate bir ben istemeden çay getirmeye başladı bana.Ben de ona hadi sen de çayını al gel ben hem işi yaparım hem çay içeriz diyordum.Yaz dönemiydi zaten,hem bilgisayarda çalışıyodum bir taraftan da onunla laflıyordum.Hayatı içler acısı bir çocuklukla geçmiş.Yetiştirme yurdunda büyümüş.Sonra dışarıdan birilerinin aracılığıyla okumuş.Hizmetli kadrosuyla Milli eğitime girmiş.Belki de o okulda ilk kez ben dinlemişimdir onu.Bir dediğimi iki etmedi Ali.Bana inanılmaz saygı duyuyordu.Benimse ondan ne beklentim olabilir sadece iyi biri olarak,bir birey olarak diğer insanlarla aynıydı benim için.Neyse arkadaşlar ben o okuldan ayrılmak zorunda kaldım.Buna benden sonra en çok üzülen kişi Alidir.Sonrasında bir iki kez uğradım.Sonra bir daha görmedim.
     
       Bugün akşam pazarda gördüm Ali'yi eşiyle....''Hocaaaam niye gelmedin ya bizim okula''....Olmadı dedim tercih ettim ama başka yer oldu.

       Ne dedi? '' Sabahlara kadar dua ettik sen gel diye ama şans yokmuş hocam bizde''.....Gözlerim doldu benim.Devamında söylediklerini yazamıyorum.
Benim için önemli cümle buydu ;

      ''Sabahlara kadar dua ettik gel diye''....

       Sizi bilmiyorum ama benim insanları gözlemlerken ki kriterim astlarına ya da ondan alt mevkideki insanlara olan davranış biçimleridir.İnsanlar üstlerine zaten sahte de olsa bir sevecenlikle saygıyla konuşur ama altında çalışanlara nasıl davrandığıdır asıl kişinin kendisi...Odur esas kendisi.

      Yani benim Ali'den  Ali'nin benden hiç bir çıkarı olmadan keşke sen olsan diyorsa biz doğru yoldayız.Yani arkadaşlar şu 15 günde öyle buna benzer olaylar yaşadım ki maalesef hepsini burada yazamıyorum.Sadece iyi olmak güzel birşey diyebiliyorum bu kadar....

      Çıkarsız ve beklentisiz anılmak, aranmak çok güzel ya...Ben çooook mutluyum ....

       

15 Eylül 2017 Cuma

BEN ,BEN DEĞİLİM ARTIK



Galiba korktuğum başıma geldi...

Derinliğimi kaybediyorum....

Yani yüzeyselliğe doğru gidiyorum.

Bunun olmaması için haftalardır konsantre olmaya , hissetmeye çalışıyorum ama yok...

Diğer insanlar gibi oluyorum....

Bakıyorum ama görmüyorum....

Yiyorum ama doymuyorum...

Kızıyorum ama üzülmüyorum....Öfkemi açığa vuramıyorum...

Gülüyorum ama mutlu değilim...

Dinliyorum ama duymuyorum...

Nefes alıyorum ama yaşamıyorum....

Yorgunum diye mızıldanıyorum.....

Uzaklaşıyorum, herkesten ve herşeyden...

İnsan kaybetmekten korkmuyorum,giden gitsin diyorum...Hatta çoğu zaman ben gönderiyorum,olmasın diyorum....

Kendimi değersiz hissettiğim hiç bir ilişki ve durumun içinde durmuyorum....

Az olsun öz olsun diyorum....Hatta hiç olmasın:(

https://www.youtube.com/watch?v=gbCFTuKxJTU

Denizin dalgasının sesi ; aslında olmayan insanların yanından daha iyi geliyor bana....

Gittikçe daha  bir azalıyor, daha da yalnızlaşıyorum ama bu beni rahatsız etmiyor aksine sakinleştiriyor....

Eylülden mi, sonbahardan mı , Aydan mı, Merkür'den mi, Jüpiter'den mi yoksa yıllardan mı bilemedim ama en korktuğum oldu ; Pınar olmaktan gitmişim ben...Ben başkası olmuşum....Düz ve sıradan....

Belki bir gün tekrar o kaybettiğimiz içselliğimizi tekrar yakalayabileceğimiz bir hayatımız olur.Kimbilir....Hayat süprizlerle dolu...Belki de ileridedir yaşanacak günlerin en güzelleriii demiş ya şair , belki de haklıdır...


Son söz bile söyleyesim yok....

Ben eski içten, candan, yaşayan,gören,hisseden beni istiyorum.





9 Eylül 2017 Cumartesi

9 EYLÜL'ÜN EN GÜZEL SÖZÜ.....HEM DE TAM GÜNÜ......



      Merak....


     Gerginlik......


      Stres.......................

 
       Kaygı................................................


       Paradigmalar.................................................


       Senaryolar............Öyle olursa bunu yaparım, böyle olursa şöyle ederimmmm..................!


       Tüm bunlar son 120 saatin 96'sının tanımıydı arkadaşlar........

       96 saat aralıksız böyle geçti.....



   
       Son 24 saat ise tam 24 saattir de.....Şaşkınlık,karmaşa,kulağa yapışan telefon, parmakların yazmaktan uyuşması, bakıp bakıp gözde canlanan görüntüler,kulakta çınlayan sesler,uğultular,gülmeler,duygulanmalar,sevildiğini çok sevildiğini hissetmelerle geçti.....Bu görünen somutluktu....


       Görünmeyen içte olan ise dinmek, sindirmek,büyük bir gerginlikte olan okun fırlamasındaki hızla uçup gitmekti.

       Beni yakından tanıyanlar bilirler bu 120 saatin benim için ne ifade ettiğini, tanımayanlar için ise belki bu yaşanan duygular abartıymış gibi gelebilir....Ama hani bir kez yazmıştım ya her yaşadığımı yazmıyorum buraya diye....Tüm yaşananları bilmeyenler için bu anın benim için önemini anlatmam sanırım bir yazıya sığamayacak kadar güç....


       Hasılı arkadaşlar aslında bu yazı çok çok uzun olurdu şimdi tam da içimden geçenleri yazsam ama bazen tek bir kelime cümlelerin hepsinin özeti olabilir....O kelime ise bugün benim için.....O da

                                                                         Şükür.......

       Bu şükür beni sevenler için, benimle gülenler için sevinç ; sevmeyenler için ise dert olarak sonsuza kadar burada dursun....Çünkü bugünün en çok  söylenen  ve en çok duyulan sözü buydu...Bir gün içinde belki yüz kez telaffuz edildi.......:)

       Bugünlük bu kadar arkadaşlar;

       Selam ve sevgiyle......Ve de harika bir şarkı ile yeni günlere........

       https://www.youtube.com/watch?v=RrkxdK4dcPw

5 Eylül 2017 Salı

HAYIRLISI NE İSE OLSUN






Sevgili arkadaşlarım Merhaba;

Yaz bitti değil mi?Yazın başında oh ne güzel yaz geldi,deniz,kelebekler falan filan diye yazdığımı hatırlıyorum.Nasıl geçti bu yaz ben hiçbir şey anlamadım.Anladığım tek bir şey var benim bu yazdan aklımda kalan.;O da yalnızlık.Yalnızlığın hem acıtan hem keyif veren yanı.Yani ben hayatımın hiç bir döneminde bu kadar yalnız kalıp bu kadar yalnız hissetmemiştim.

Ben bu yaz en üzgün anlarımı ve en mutlu anlarımı yalnız yaşadım.Büyüdüm ben bu yaz arkadaşlar.Çok sevindiğim anları hiç tanımadığım insanlarla paylaştım en üzgün anlarımı ise bahçedeki ördekle geçirdim:)

Dinlendim, durdum, dinledim,sessiz oldum....Sadece soluk seslerimi duydum kimi zaman....Belki de buna ihtiyacım vardı ve evren bunu gönderdi bana.Her ne olduysa.....Yılan hikayeleri bitti.Yarım kalanlar tamamlandı.Ama öyle ama böyle her şey olacağına vardı ve Eylül'ü ettik.


Eylül neydi?

Eylül okuldu,işti....Düzendi....Başlangıçtı....Bitişti...

Arkadaşlar aslında ben çok stresliyim.Okulum değişecek bugün yarın ve bu beni çok geriyor.Tam dokuz yıldır kadromun olduğu okul değişecek yarın.Bunun heyecanı ve stresi var şu an bende.Bilinmezlik ve belirsizlik ise beni inanılmaz rahatsız ediyor.Bir an önce yarın olsun ve buradan yazayım istiyorum.

Benim görünmeyen ama var olduğunu bildiğim arkadaşlarım sizden bu gece benim için dua istiyorum.Tek söylemeniz gereken hayırlısı ne ise o olsun.Bu kadar....

Bugün için son sözümüz bu.

Kendimizi teslim ettik;''HAYIRLISI NE İSE O OLSUN''Ben yatıyorum şimdi,yarın yeni yepyeni güne uyanmak istiyorum.....


2 Eylül 2017 Cumartesi

AZ Bİ DEĞER BİLİN!



                https://www.youtube.com/watch?v=QISU9NNVU30


         


                              Sevgili Arkadaşlarım Merhaba;

            Bir klavyenin ucunda oturup, yalnız yazdığınız sözcüklerin Türkiye'nin hatta dünyanın bir yerlerinde ,kalabalıklar içinde belki de, belki de yapayalnız bir köşede,belki tatilde,belki bir cam kenarında,belki kapkaranlık bir odada .....okunuyor olması ne güzel...


            Bugün güzel bir gün arkadaşlar, bugün bayram.Bayram sevdiklerimizle birlikte olunca bayram olur değil mi.Neyse ben bunlara girmeyeceğim,onu geçen bayram aidiyetsiz bayram yazımızda yazmıştık ve yazdığımız için de yaşayıp tüketmiştik.Ben bu bayram öyle hissetmiyorum çünkü.Belki de duruma alıştım.Yani elde bu var ve bunun kıymetini bil modunda yaşadım bu bayram.İyiyim yani.Galiba o kalabalıklar içinde olan bayramı unuttum.


            Ben bugün bu kadar bayram konusundan geçmek istiyorum esas konuya. Ama bu arada bir dip not geçeyim,zaten hepiniz bugün bütün sosyal paylaşım alanlarında gördünüz paylaştım ama yine de yazayım arkadaşlar Begüm Çarşamba günü geliyor:)Tüm soranlara söyleyeyim dedim evet biraz abarttım ama siz de sormakta abarttınız ya :)Begüm gelecek Çarşamba günü:)

 
          Arkadaşlar bugün ki konumuz aslında ''Emek''.Aslında emek değil de buna ne ad vereceğimi bilemedim.Konumuz aslında kıymet vermek,kıymet bilmek,farkında olmak,hissetmek,görmek , duymak...

           Şimdi hayatınızda , yanınızda olan insanların kıymetini ne kadar biliyorsunuz?Hiç bunu sordunuz mu kendinize?Sizin gülmeniz mutlu olmanız için çabalayan insanları ne kadar görüyorsunuz?Dışarıdaki yani özel hayatınızda olmayan insanlara gösterdiğiniz sabrı,insiyatifi,toleransı en yakınızdaki insanlara gösteriyor musunuz?Niye bunu yapamıyoruz hiç bunun farkına vardınız mı?

          Ben bunun farkına bundan bir ay önce vardım.Kız kardeşimle bir münakaşa geçti aramızda . Çok kızdım o an. Sonra düşündüm , ben dışarıda o kadar çok insanın kaprisini , egosunu çekiyorum ki neden kız kardeşime bu sabrı gösteremedim,neden onunla bu sorunu uzatayım o benim canım en çok nazı çekilmeyi hakkeden insanlar arasından bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az olan insanlardan olan o....Gönlünü almalıyım ,kimin haklı olduğunun önemi yok,önemli olan huzurlu ve mutlu olmaksa adımı atan ben olayım ne olacak ki dedim.Gittim sarıldım ona ve bitti orda .Çünkü o da beni seviyor.Affetmeye,sarılmaya hazır.

           Bizi seven insanlar kin tutmaz,affetmeye hazırdır sadece adım beklerler ama benim burada anlatmak istedğim hep karşınızdakinden beklemeyin eğer biri sizin için önemliyse , seviyorsanız onu , hissediyorsanız siz de adım atın.İşte o yazsın,o arasın,o suçlu vs beklemeyin.Yani müdürünüze,patronunuza,arkadaşınıza gösterdiğiniz sabrı eşinize , annenize ,çocuğunuza gösterin çünkü onlar bunu o gelip geçici insanlardan daha çok hakkediyor.

         Varsa aranızda şu an en sevdikleriyle küs olan örneğin; arayın, konuşun kimin haklı olduğunun önemi yok.Hayat kısa çünkü yarın olmayabilir çünkü;ne olur sevdiğinizi söyleyin.

          Kin insanı yutan bitiren birşey unutun arkadaşlar...Kim ne yaparsa kendine yapar deyin ve unutun.Sadece arayın ve benim için değerlisin ve seni seviyorum deyin, yanınızdaysa sevdiğiniz o zaman elini tutun ben varım deyin...

          Bugünün son sözü ise;

          '' Keşke benim de şimdi elimi tutup ben varım diyecek biri olsaydı yanımda.''