Yavaş oldum. Sözümü tutuyorum. Bunu buraya yazarak tekrar ediyorum kendime ,kendimi iyi yaptığıma ikna ediyorum.
Bir haftadır her çalan telefonu açmıyorum . Her mesaja anında cevap yazmıyorum. Yanımda konuşulan her soruna ben çözüm bulmak için paralamiyorum kendimi. Kendi sorumluluklarımdan da bazılarını yapmaya mecbur değilmişim meğer. Kendi kendime ben sorumlu adletmisim kendimi meğer her işe.
Arabayı yavaş kullanıyorum geç kalsam da birsey olmuyormuş, hersey dört dörtlük nizamı olmayınca da ölünmüyormus . Bazı işler yarına ,öbür güne hatta haftaya da kalabilirmis. Olduğu kadar . Bu kadar . Elimden gelen bu kadar daha fazlasını yapamıyorum diyorum.
Bir öğle arası molası. Bir küçük ara vermek için de zaman yaratilabiliyormuş.
Yazdığım bir yazıda bir an yaşıyorum
şimdi. Denize bakıp kulaklıktan doksanlardan bir şarkı dinliyorum. Martıların kanatlarındaki tüyler titriyor denizin üstünde öylece durduklarinda ilk kez farkettim. Bir de balıklar ne atsam yiyor. https://youtu.be/IRQEmhs44r0
“ sense uzak , çok uzakta
YanıtlaSilBir deniz gibisin resimlerde...
... Sadece Susarak özlüyorum”
Ne kadar dingin ve aydınlık