Susup dinlemeyeli ben bilemiyorum benim için ne kadar zaman oldu"Dinliyormuş gibi yapmadan"
Olduğun yerdesin ama aslında değilsin
Dinlemiyorsun duyuyorsun
Duymak ... Duyabilmek... Ses olmadan duyabilmek .
Hayat deneyimi sessizlik içindeki sesi duyurdu.
Demek bazen konuşmak içinde konuşma; sessizlik içinde ses oluyormuş.
Hiç mi bilmiyordun demeyin evet tabiki yaşadığım zamanlar oldu bir belki de iki kez bunca yıllık ömürde ama o kadar unutmuşum , o kadar üstü tozlanmış görünmüyordu ki uzun zamandır aradığınız ama ona sahip olduğunuzu dahi unuttuğunuz yıllanmıs bir eşyanızı ansızın bulduğunuzda ne hissedersiniz işte tıpkı öyle.
Gülümsemiyorum... Hüzün de değil. Karışıklık da değil şu an bendeki ... Sadece Donukluk. Mat bir donuk durma. Sadece ışık görmüş tavşan gibi bir gozbebegi aynadaki gördüğüm.
Toprağın altında gömülü bir gazete parçasını çıkarıp da inanamıyorum bu yirmi yıl öncesine ait bir tarihin gazetesi demek gibi burusukluğu duzeltip okumaya çalışmak;bir taraftan da toprağın verdiği nemle yırtılmasın diye yavaş hareket etmek. İşte tam da böyle bir durum .
Evet tam böyle.
Bir elifin vavı eğmesi. Vavın Sadece durması.
Hasılı bir rüzgar sesi ,yağmur damlaları içinde yer ve zaman yok olması.
O an “ bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti”
YanıtlaSil👏👏👏👏
YanıtlaSil