23 Temmuz 2024 Salı

BENCE SEN DE ONLAR GİBİ OL


Sevgili Arkadaşım iyi geceler 

Bugün kendimle ilgili bir şey daha öğrendim. 

Ben bencilliği ve tek taraflı olan vericiliği , iyiliği , emeği kesinlikle sevmiyorum. 

Tek taraflı olan her durum her iletişim her ilişki bana adaletsiz geliyor ve ben adalet olmayan her şeye çok sinirleniyorum. 

Karşımdakinin kim olduğu önemli değil ben sadece o iyilik melekleri ben “ Fedakar insanım “ diyenlerden olamıyorum. Elbette eşit oranda olmaz hiçbir şey fakat bir tarafın beş kilogram yüklendiği yerde diğer tarafta 100 gram dahi olmamasına üzülmek yerine bende aradaki 4900 gramlık farkı tamamlamak isteği oluşuyor . İşte burada bütün olaylar patlıyor. Karşınızdaki alışmış ya hep 4900 gram almaya siz en azından yarı yarıya olsun dediğinizde size saldırıyor . Ben sana 100 gram verdim ya diye . Sizin onu tamamlamak ya da sadece mutlu olduğunuz bir kaç küçük an için ödediğiniz 4900 lük limiti de bana ver diyor .

İşte bu yüzden ki insan insandan soğuyor uzaklaşıyor ve bir süre sonra “sen o çarkta olmayacaksın diye kendini uyarmakla ;amaaan onlara bir şey olmuyor bana da olmaz kafasında buluyor .

Telefonla olan yazılarda noktalama işaretleri o kadar saçma oluyor ki yazı mı yazıyoruz savaş mı yapıyoruz ?sinir oluyoruz. 

Yazının ana teması ; BENCİLLİK KÖTÜ BİR HUY 

Ana Fikri ; TEK TARAFLI OLAN HİÇ BİR İLİŞKİ YÜRÜMEZ 

SONUÇ; KARŞILIK ALMADIĞIN HİÇBİR İLİŞKİDE KENDİNİ KULLANDIRMA 

20 Temmuz 2024 Cumartesi

GÜN OLUYOR VE DEVRAN DÖNÜYOR

 Bugün on numara bir yazı çıkar duygular deryasından 

Niye diye sorarsanız dostlar 2023 Şubat ayında o hepinizin televizyonda izlediğiniz görüntülerde olan insanlar vardı ya hani işte onlardan bazıları benim ailemdi . Evleri darmadağın olan o depremi yaşayan insanlar benim kardeşlerim annem babamdı . O sabah okula gelişim , odamdaki kalorifer peteğinin önünde yere diz çöküşüp de kimseden haber alamayışımı anlatacak bir sözcük daha bulunamadı . Zorla defalarca aradıktan sonra kardeşime ulaştım onları ikna ettim izmire gelmeye. Yaşanan iki haftalık süreci hiç yazmayacağım çünkü o zaman yazmıştım. Deprem sonrası ben kardeşim ve ailesi babamla aylarca birlikte yaşadım. O sırada yeğenimle ayrı bir bağım oldu . Depremi yaşamış dünyanın en vakur en tatlı en kibar en kadirşinas çocuğu ile o zaman tanışmış oldum. Adı Yağız . Neyse aradan çok uzun zaman geçti. Bugün tatil için buraya geldiler ve Yağız benim göz yaşlarımı yine öyle bir akıttı . 

“Yağız geçen yılı hatırlıyor musun halacım “ dedim 

“ Hala ben seninle olan her şeyi hatırlıyorum, hiç bir şeyi unutmadım “ dedi 


Seninle içeceklerimizi alırdık balkonda sohbet ederdik 

Çok sıradan gelebilir size okurken ama bence çok değerli 

İnsan insana dardayken gerekli 

Yokken var olmalı kişi

Bugün yağız beni defalarca ağlattı 

Ben bir kere daha şunu dedim 

İyi olmak rahatlatıcı ve de huzur verici bir durum 

Bu yazıyı şu anda elli cır cır böceği iki yüz karınca sayısız ne olduğu belli olmayan sinek içinde egenin bir köyünde yazıyorum 

Peki sen nerede okuyorsun sevgili dostum 

Sen bugün ne öğrendin bu hayattan sen ne için iyi ki dedin …

8 Temmuz 2024 Pazartesi

HEMHAL OLDUK

 Sevgili okuyucu ,

Her nerede ne durumda okuyorsun acaba benim yazılarımı çok merak ediyorum. O kadar çok okunuyor ki yazdıklarım ben de kendimi bunu merak etmekten alıkoyamıyorum . Kimler, hangi halde ,nasıl bir durumda, ne hissederek okuyor acaba bu yazıları.

Mutlaka bir yerlerde bir anda hemhal oluyoruz ki açıp da acaba o da aynı şeyleri yaşıyor mu diye merak ediyor ve bakıyor demek insan. Bakalım aşağıda yazdıklarımı da yaşayan var mı aranızda.

        Geçen gün bir arkadaşım bana bir video attı. Videodaki kişi oturduğu yerde oturamıyor sürekli kalkıp bir yerleri silip temizliyor . Video akarken de şöyle bir yazı yazıyor üstünde “ Durduk yere kalkıp temizlik yapan insanlara karışmayın temizlediği etrafı değil karışık olan zihnidir “ diye. Son bir yıldır bende olan bu davranış bozukluğunu farkeden arkadaşım da bana atmış bunu . Çözdüm derdini diye :) Çünkü Ben de  sürekli bir yerleri siliyorum.

      Herşeyin yerli yerinde olduğu bir yaşam elbette süreklilik arz etmemektedir ancak bazen uzun süreli rutinler insana iyi hissettiriyor. Güvende hissetmek için buna ihtiyacımız var. Ben beni bildim bileli bunun için mücadele ediyorum. Rutin bir hayat için . Arada yakaladığım zamanlar oluyor ama uzun sürmüyor.Bir ay olmuyor ki hayatımda her şeyin aynı olduğu.Her hafta farklı bir gündemle bir kaos çözmek zorunda kalıyorum.Biri bitiyor bir diğeri başlıyor sorunların.İş,aile,sağlık,ekonomik sıkıntılar bazen dönerli olarak çıkıyor karşıma  bazen de aynı anda hepsi birden geliyor.İki gün üst üste dahi birbirinin aynı olduğu zamanlarım olmuyor.Bir anda herşey karışıyor  . Neyse ki artık toplamaya o kadar alışmışım ki hiç bocalamıyorum olan biten karşısında, en azından dışım her koşula göre şekil almayı öğrenmiş içim , ruhum ise her geçen gün biraz daha dingilik için yalvarıyor adeta. Bunu şuradan  anlıyorum bir kaç yıl öncesindeki gibi sese ve kalabalıklara tahammülüm kalmadı. Nerede bir sessizlik varsa oraya ulaşmaya çalışıyorum. Ben bunu elde etmekte zorlanıyorum. Siz nasılsınız , siz de kırk yaşlarınızda böyle oldunuz mu yoksa ben hala her yerde eğleniyorum diyenlerden misiniz.


Hasılı kelam evrensel olan bir çok şeyi yaşıyoruz eminim hepimiz ve okuyup ya da izleyene kadar en büyük derdin bizde olduğunu düşünüyoruz. Aslında hepimiz bir yerlerde bir şeyler ile mücadele ediyoruz.Sorunların sadece isimleri değişiyor belki de . 

Yani şu an her ne hissediyorsan emin ol ki mutlaka bir yerlerde aynı sınavları veren bir çok insan vardır.