31 Ekim 2021 Pazar

ANLAŞMALARI BOZDUM

 Bir sonbahar günü... Sonbaharın son günleri...

Sevmem ben sonbaharı arada kalmış belirsiz, sonu kış... Onu biliyorsun... Bir an önce gelecekse gelsin ve bitsin kış diye gün sayılan bir mevsim. Tıpkı haftanın Pazar günü sonbahar. Ertesi Pazartesi uzun hafta başlayacak bu nedenle bir an önce bitsin de Pazar günü işimize bakalım der hep içim. Pazar günü bir yere gitmeyi sevmem hiçbir şeye de tam olarak motive olamam. Herkesin keyif g


ünü olan Pazar benim için hep hadi artık uyuyalım sabah okul var durumu olmuştur. Beşinci Anlaşma diye bir kitap dinliyorum bu aralar çocukluktan kalan anlaşmalar. Sizin için kullanılan sıfatlar, sizin için annenizin babanızın olduğu kişilerin onların gözünden size aktarılması. Sizin için doğru ilişkinin, doğru işin, doğru davranışın, herşeyin ama herşeyin size nasıl aktarıldıysa o şekilde kafanızda şekillenip davranışlarınıza yansıdığını anlatan ve buna da anlaşma adını veren bir yazarın kitabı. Henüz ilk bölümün tamamını dahi dinlemedim ama kafama yattı. Bu doğru. Doğduğumuz andan itibaren bize atfedilen rollerle başlıyoruz hayata. Anne öyle olmalı, baba bunu yapmaz, ablasın sen sakın ha, Hanım olmak bunu gerektirir. Sonra da o söylenenler olabilmek için var gücümüzle mücadele etmeye başlıyoruz. Bize söylenen kişi olmak, içine sığdırılmaya çalışılan kalıplarda kalmak için. Taaki Neden sorusu ile karşılaşıncaya kadar. Ya da ta ki herkesin istediğini yapmaktan vazgeçene kadar. Bir de bakıyorsunuz ki tüm insanların istediği herseyi yapmayınca yalnızlaşıyorsunuz. Yalnızlaştıkça da daha huzurlu olduğunuzu farkediyorsunuz. Yapmanız gerektiğini düşündüğünüz herşeyden vazgeçince oh be dünya varmış dedikçe anlıyorsunuz ki siz aslında o söylenen kişi değilsiniz. Kırk yıl boyunca sadece kalıplar içindeki kadın olarak anlaşmaya uyarak kazandığınız hiçbir şey olmamış. Bundan sonraki kırk yıl için strateji değiştirmeye başlıyorsunuz. Hayat o kadar kısa o kadar rüya ki aslında çok takmayıp çok da takılmıyorsunuz. Gelen gelir seven sever sevmeyen sevmez küsen  küser alınan alınır neden biliyor musunuz bu rahatlık çünkü siz herkes için her durumda her türlü üzerinize düşen herşeyi yapmışsınızdır. Arkadaşlarınız için arkadaşlığın, aileniz için evlatlığın, kardeşleriniz için kardeşliğin, eşiniz için bir eşin tüm gerekliliğini sorumluluğunu yerine getirmişsinizdir. Kırktan sonra da bunu yapmadığınızda meğer emek denen şeyin karşılıklı olması gerektiğini görüp;silip silip geçiyorsunuz. Bir makine dünya kadar işlemcisi olan bilgisayar, telefon bile çok dolduğunda ne yapıyoruz format atıyoruz işe yaramayan uygulamaları fotoğrafları siliyoruz öyle değil mi. İşte benim de kırkta doldu aslında 38de başladım ben bu silme işine kırkta ise artık bu konuda profesyonel oldum. Biriken ne varsa içimde karşı tarafa söylüyorum hepsini sonra diyorum ki gidiyorum hoşçakal hayatta başarılar. Sıfır. Mecbur değiliz kimsenin kaprisini çekmeye, egosunu tatmin etmeye. Ya da bizim için birşey yapmayan insanların keyfini taltıflamaya derdini dinlemeye.

Yiyorum

İçiyorum

Geziyorum

Çok Çalışıyorum 

Giyiniyorum

Okuyorum 

Oynuyorum şarkılar söylüyorum

Anlaşmaları bozdum 

Ben canım ne isterse onu yapıyorum... 

İstersem gülüyorum istemezsem zorla gülmeye çalışmıyorum 

Mavraları da dinlemiyorum yalan söyleyene atma yahu yalan söylüyorsun o öyle olmadı diyorum

Sen de kendine yapsana bu iyiliği sana kim olman gerektiği söylendiyse o olma başkası ol. Kendin ol. 


28 Ekim 2021 Perşembe

ADIN NEDİR

 Duyguuuu

Lisede İngilizce öğretmenim bana böyle seslenirdi. Aksanlı bir şekilde, u 'yu uzatıp inceltirdi. Duyguuuuu. Ardından sınıf tekrar ederdi Duyguu. O zamanlar bilmezdim ben bu duyguların adımla birleşince başıma bu kadar dert açacağını. O zamanlar sadece ismimim içinde geçiyor hatta ben o kadar Duygu ismimi kullanmazdım ki öylesine duruyordu işte.

Otuzbeş yaşımda kendime bakabildim adım, doğduğum yer, zaman, ev vs bunları o zaman düşündüm ancak. Duygu meğer Pınarın duruluğunu bozuyormuş. İşlerin karışma nedeni buymuş. Çünkü insanlar isimlerinden etkilenir diye inanıyorum.

Siz hiç bunu düşündünüz mü? İsminizin anlamını ve sizi nasıl etkilendiğini düşündünüz mü? O ismi size verirken kimden esinlenildiğini ve o kişinin nasıl birisi olduğunu?

O halde bugün bunu düşünün ve lütfen bana ister yorum olarak ister mail olarak yazın. İnsan merak ediyor yazıyorum ama okuyanlar ne hissediyor diye. Herşeyde olduğu gibi dönüt ihtiyacı duyuyor.

İsiminizle ilgili anılarınızı, hissettiklerinizi yazın bana 


25 Ekim 2021 Pazartesi

BİR KOÇ KADINI MI!! KAÇ.

 Bir Koç burcuysanız eğer bu hayatta intikam almak için birilerinden ;bunun kim olduğu önemli değildir sadece çok çalışırsınız. Bu hayatta Tek kazanma yolunun başarı ve güç olduğunu düşünürsünüz.

Çünkü siz bir Koç kadını iseniz, Bilginin güç olduğuna inanırsınız. Çalışmanın sizi herkesin önüne geçireceğine inanır, bunun için çalışır hedefinizden şaşmadan inatla gidersiniz herşeyin üstüne. Hayatta bir insanın haftalarca uğraşıp yapamadığı şeyleri siz bir güne dolu dolu sığdırmaya gayret eder acıdan ölseniz de bunu kimseye belli etmez hep günün sonundaki zaferinizi düşünüp kazanmanın vereceği hazza koşar adım gidersiniz. Çünkü siz yenilmez bir savaşçı, bir gladyatör, bir ruhunun gücünün bedenine yansıdığına inanan bencil, başarı odaklı, zamanın en büyük takipçisinizdir. Vakit vakittir, şimdi şimdidedir. Dün dündü gelecek ise daha gelmedi diye erken ayanlardan erken uyananlardansınızdır. Bir de hep iki yanında koruyucu meleği olduğuna inanıp hunharca demek amiyane olur belki ama cesurca her işin altına girip ben yaparım bana birşey olmaz diye gücünü Allahtan alan, aldığına kalpten inanan bir boynuzgillerden olan Koçsunuzdur. 

Astroloji sevenlerin ilgisi olanların sanırım daha net farkedecekleri gibi Koç burcu olan biri hem hayatı size zindana çevirmiştir hem de geriye dönüp de baktığınızda en unutamadığınız insanlardır. 

Çünkü eğer bir Koç burcu tanıyorsanız ve eğer sizi sevdiyse siz bu dünyanın en şanslı eşi, en şanslı arkadaşı, en şanslı ablası abisi kardeşisinizdir. Çünkü bir Koç birini sevdiyse ona kendini dünyanın en kusursuz insanı hissettirebilirken eğer nefretine maruz kaldıysanız da en acımasız en buz kalpli insanı nasıl olur deneyimlersiniz ve en en en zifiri geceler sizi bekliyor olacaktır. 

Siz bir Koç burcu ve de bir kadınsanız eğer işte o zaman aynı anda onlarca işi yürütür ve sanki bu çok doğal bir şeymiş gibi bunu beceremeyen insanlara onlara kendini berbat hissettirecek şekilde küçümseyici bakışlarla bakıp kinayeli cümleler kurarsınız istemsizce. Her ne kadar aldığınız eğitim, terbiye, ahlak ve kültür buna engel olmaya çalışsa da maalesef siz bir kendini bu dünyanın yenilmez ezilmez üzülmez kırılmaz kızmaz yıkılmaz bir insanı sanan Koç burcu kadını olarak bunu elinizde olmadan yaparsınız.

 Bir Koç Kadını ile karşılaştıysanız mümkünse onun sizi sevmesini sağlayın. Bir gönül ilişkiniz varsa onunla ;ona yalan söylerken, onu aldatmayı düşünürken ya da onu aldatıyorsanız, ona haksızlık yaparken bir değil 150 kere düşünün... Çünkü Siz ona ne verirseniz mutlaka onu size yaşatacaktır. Acıysa verdiğiniz misliyle çekeceksiniz o verdiğiniz acıyı, mutluluksa eğer verdiğiniz bin katını yaşayacaksınız emin olun buna.

 Dürüst, saygılı ve sevgi dolu iseniz o bunun ödülünü size sizin ayağınızı yerden kesecek şekilde verecektir. Ama eğer üzerseniz hele hele de bir damla göz yaşı döktüyse sizin yüzünüzden işte mutlaka bunun bedelini ödetecektir size. Sizin kim olduğunuz, konumunu, mevkiniz, yaşınız, cinsiyetiniz, sosyo ekonomik durumunuz ve ya onunla olan ilişkinizin yakınlığı önemli değildir o mutlaka o göz yaşının bedelini ödetecektir size;ama bugün ama yarın ama yıllar sonra ama bir gün mutlaka.

Bu nedenledir ki;Biz Koç Kadınlarını çok sevin, sayın, sadık olun onlara... Bu herkes için en iyisi olacaktır. Çünkü o en sadık en dürüst en renkli en sevgi dolu en saydam en gerçek Kadındır. 


Bir de siz hala bir Koç Burcu Kadın ile tanışmadıysanız eksik kalmışsınız bu hayatta :)) 

18 Ekim 2021 Pazartesi

Çoook Basit Küçük Hayat

 Uzun zamandır bu kadar iyi hissetmiyorum desem daha doğrusu bu yanlış bir terim oldu, uzun zamandır hiçbir şey olması gerektiği gibi değildi. Belki yıllardır tam olarak kaç yıl oldu bilmiyorum ama en az sekiz dokuz yıl önce böyleydi herşey.

Nasıl desem nereden başlasam bilemiyorum ki ama özlemişim ben bu hissi.

Herşey yerli yerinde.

Herşey belirli.

Bu bana göre değil galiba... O zamanlar ben bunun ne denli kıymetli olduğunu bilmemiştim ve kaybetmiştim ama şu an biliyorum. Değerini biliyorum bilmeye çalışıyorum.

"Rutinnnn ", sen ne güzel bir kelimesin...

Bunu ancak kaybedenler bilir. Hayatınızın rutin olması kadar güzel bir şey olmadığını o rutini kaybedenler bilir. Ben bunu tekrar kazanmak için çok şey kaybettim. Ama kazandım. Herşeyi tekrar rutine bağladım. Yıllarımı, duygularımı, umutlarımı, sağlığımı aldı ama yaptım başardım. Kaybettiklerimi bir şans olarak verdi bana tekrar aynı yerde hayat bana. Simyacı kitabını en az dört kez okumuştum o zamanlar anlamamışım adam o kadar yer macera gezerken hazinenin başaldığı yerde olduğunu öğrendiği andaki durumdayım desem çok mu komik olur. O kadar şey geldi başıma şimdi urlada tekrar aynı olmak meğer ben boşuna geçirmişim onca yılı noldu şu an o urladan ayrıldığım günlerdeki Pınara döndüğüm için seviniyor olmam nasıl bir ironi.

Ben urlada görev yaparken 2008 yıllarında ne yapıyorsam yine aynı saatte aynı şeyi yapıyorum ve bunun bana iyi hissettiriyor olması yirmi ile kırk yaş arasında geçen onca şeyin bir anda yok olması ne saçma bir durum. Yani o kadar olay o duygu o kadar keder hüzün mutluluk boşuna mıydı madem başladığımız yere dönecektik e niye gittik. Gitmeseydik o zaman biz biz olmaz mıydık. Belki de bazı şeylerin kıymetini bilmek için gitmeliydik. İyi ki gittik gördük hissettik yaşadık ve şimdi hayatta neyin ne kadar önemli olduğunu anlamamız için bir şans daha verdi mi bu hayat bize. Valla simyacı gibi bir kitap yazsam ben bu urladan tekrar urlada kendimi bulma yolculuğumda yeridir.

Netice olarak ben iyiyim öğrendim artık kimin nerde ne kadar olduğunu kimin bana ne kadar değer verdiğini benim değerimin de kimi hakkettiğini. Boşuna geçmiş onca yıl demeyeyim de keşke hiç burdan çıkmadan anlasaymışım tüm bunları. Şimdi biliyorum aslonlanın ne olduğunu.

Seviyoruumm ve beni sevenle beraberim kızım işim evim yemeğim bu kadar yetermiş meğer bunun kıymetini bilerek devam ediyorum.

Şu fotoğraf bile eski ben. 
Yıllar önceki ben. 
Sanki bu kadar aldatılmamış bu kadar riya görmemiş bu kadar yok sayılmamış tıpkı ilk atandığım yıllardaki bakışım.