26 Mart 2020 Perşembe

KORONA KORONA COVID19



Koronaaaa
Koronaaaaaaaa

Ey Korona

Yüz yılda bir böyle bir salgın oluyordur belki de o da gelsin bizim yaşadığımız yüzyılda olsun iyi mi...

Şimdi ben zannediyorum bundan bir ay öncesine kadar Son üç aydır kimi görsem şunu söylüyordum:
16 yıldır öğretmenlik yapıyorum her yıl aynı Eylül dedin mi ; okullar açılıyor Ilköğretim Haftası, sonra Cumhuriyet Bayramı töreni, 10 Kasım, Öğretmenler Günü, Insan Hakları Haftası, Yerli Malı Haftası, Yılbaşı, Karne ........ 12 Mart, 18 Mart, arada bilimum törenler merasimler 23 Nisan, 19 Mayıs, Okuma Bayramları, Mezuniyet Törenleri, Karne...... Işte tam 16 yıldır hiç şaşmaz böyle diyordum. Yani bizim meslek hep her sene öncekinin tekrarı yani düşünsenize 30 yıldır meslekte olanlar için diyordum " Haklılar, Sınıf Öğretmenlerinin bu tükenmişlik sendromu, hep aynı hep aynı.... Bir de ben size özet geçtim anlattığımız konular da dört yıl boyunca aynı aynı aynı, dört işlem üzerine turevlenen Matematik, Sözcükte, cümlede, metinde anlamla ; ki bunu anlatmak çoooooooooook zor okumayan bir toplumda maalesef ,eş zıt anlam , sesteş, türemiş bileşik sözcüklerle devam eden Türkçe dersinin içindeki aslında çok kolay ama dört yıl boyunca anlatmaya çalışan bir öğretmen açısından düşünürseniz hak verirsiniz.  Sonra toplum kuralları ,değerlerimiz, evrensel ahlak bilgisi HAYAT BILGISI onu da dön dolaş anlat,örnekleme yap, yaparak öğret, yaşatarak öğret, teneffüste tekrar göstererek üstünde dur, hep anlatmaya çalış, örnek ol,güler yüzle, sevgiyle yap bir de bunları hatta hiçkimseye olmadığın kadar da sabırla ilerle her bir ders akışında.... Ve bunu her yıl her yıl her yıl tekrar yap, ertesi yıl bir daha aynisi ,ertesi yıl yine aynısı....Neyse uzatmayayım daha fazla işte efendim ben bu yıl bunu fark ettim. Ya hu her yıl öncekinin aynı olan 16 yıl geçmiş ve daha yirmi yılım var emekli olmama... Bunu da böyle arkadaşlar arasında bir kaç kez dillendirdim. Söylemez olaymışım. O her yıl tekrar eden aslında meğer bizim özümüzmüş, biz olmuşuz meğer, içimize işlemiş meğer o rutin. Şimdi o rutine koşarak gitmek istiyorum.  Çocukları, sıraları, okul bahçesini, o her yıl tekrarlayan provaları, törenleri, dersleri, bayramları, zil seslerini o kadar özledim ki.
Kosturmaktan helak olduğumuz günleri, konuşmaktan sesimin kisildigi günleri, koşarak kapıda sarılan çocuklarımızı o kadar çok özledim ki.
Herşey en kısa zamanda tekrarlayan rutininde hepimiz için yeniden eskisi gibi olsun istiyorum.
Sabah koşar adım okulumuza gidelim, gülelim çocuklarımızla, üretelim yine eskisi gibi, öğretelim, ogrenelim onlarla biz de , bu dünyada olma nedenimizi unutmuşken bir ara tekrar hatırlayalım çocuklarla inşallah.
Yine güneşli ve cıvıl cıvıl günlerde tekrar stadlarda Marşımızı okumak dileğiyle. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder