30 Mart 2020 Pazartesi

Ha GAYRET 40 OLUCAM INŞALLAH



Veeee

39

3+9=12.      12=1+2=3

Ok, sayılar güzel... Hadi bakalım bu kez de buna tutunalım.

Bir yıl önce bugün yazdıklarımla karşılaştırdığımda öğrendiklerimi yazmıştım ya hani 38 yaşında anladım ki bu bir yılda "BEN HİÇBİRŞEY ÖĞRENMEMİŞİM" ....Bu kesin. Ama orada yazdiklarimdan anladıklarımda tutarlı olanlar var tabiki . Örneğin "Nokta kadar yokmuşum meğer ama kendimi var şanmışım ".Neyse o geçen yaşımın yazısıydı. Bu yıl yeni yazı olmalı değil mi.


Ömrü hayatım boyunca ilk kez böyle bir doğum günü geçirdim bu yıl bu virüs sayesinde . Güler misin ağlar mısın:) Sonra dedim ki ya biz ne kadar şımarıkmışız ya da tam tersi yahu biz eskiden ne kadar dolu doluymuşuz. Şimdiki halimiz mi iyi önceden mi normaldi inanın idrak edemiyorum. Yani hep söylerim insan yalnızlamaşlı zaman zaman ,durmalı, kendini dinlemeli diye ama bu isteğe bağlı olmalıymış meğer. Zorunlu olunca başka bir şey oluyormuş.

Bu yıl ben eskisinden çok çok çok daha büyüdüm... Öyle şeyler yaşadım ki bu bir yılda.

Ben insanların bu kadar acımasız, bu kadar gaddar ,bu kadar riyakar , bu kadar nankör, bu kadar sahte olduğunu maalesef bu bir yılda çok ağır bir şekilde deneyimledim. Hatta bir ara şu cümleyi kurdum "Bunlar dünyalı ise ben uzaydan mi geldim acaba" ya da ben şimdiye kadar hiç bu kadar arkamdan ,belden aşağı vurulmamışım. Benim 38. Yaşım beni çok üzerek geçti bitti. Şükür bitti.Bunun yanında güzel anılarım da oldu tabiki ama şunu anladım o güzel anıları güzel yapan BEN mişim meğer, yani ben güzelleştirmişim o "AN"ı ....

Bu yıl pastamı üflerken ilk kez şunu diledim , "Bundan sonra geçen hayatımın tam tersi olsun herşey " Hayat beni şaşırtsın artık dedim. Yine mi aynısı oluyor demeden,yahu bu nedir dur artık bu kadar bombardıman yeter demeden " Hayat; içinde güneşin parlamasindan, papatyaların açmasından, denizin kokusundan baştan sona Sen Ne Güzelsin "demek istiyorum ." Bazılarımıza hayat ne kadar iyi davranıyor yahu "diye başlayan cümlelerin öznesi olmak istiyorum. Bu yıl bizi yanılt hadi hayat:) Çünkü biz herşeye rağmen Seni Yaşamayı Seviyoruz ....

Iyi ki doğmuşum, iyi ki anneyim, iyi ki öğretmenim, iyi ki geriye kalan çok sevgi ve saygı, değer bırakmışım ardımda....  Yani yarın ölsem herkesin arkamdan " Çok seviyordum " diyeceği bir vicdan rahatlığıyla bir yaşıma daha giriyorum .

Bir de eskiden hayatımın şarkısı Yalan Dünya derdim. Şimdi şarkımı da değiştirdim. Yeni yaşımın şarkısı arkadaşlar link paylaşıyorum yazının sonuna atiyorum .

Kendimi, kızımı, ailemi ve bazı insanları çok seviyorum , hep olsunlar.Bazılarını ise bundan sonra ki hayatımda hiç Bir koşulda görmek istemiyorum Allahım... Amin inşallah.

https://youtu.be/kRcITnEyRiM

26 Mart 2020 Perşembe

KORONA KORONA COVID19



Koronaaaa
Koronaaaaaaaa

Ey Korona

Yüz yılda bir böyle bir salgın oluyordur belki de o da gelsin bizim yaşadığımız yüzyılda olsun iyi mi...

Şimdi ben zannediyorum bundan bir ay öncesine kadar Son üç aydır kimi görsem şunu söylüyordum:
16 yıldır öğretmenlik yapıyorum her yıl aynı Eylül dedin mi ; okullar açılıyor Ilköğretim Haftası, sonra Cumhuriyet Bayramı töreni, 10 Kasım, Öğretmenler Günü, Insan Hakları Haftası, Yerli Malı Haftası, Yılbaşı, Karne ........ 12 Mart, 18 Mart, arada bilimum törenler merasimler 23 Nisan, 19 Mayıs, Okuma Bayramları, Mezuniyet Törenleri, Karne...... Işte tam 16 yıldır hiç şaşmaz böyle diyordum. Yani bizim meslek hep her sene öncekinin tekrarı yani düşünsenize 30 yıldır meslekte olanlar için diyordum " Haklılar, Sınıf Öğretmenlerinin bu tükenmişlik sendromu, hep aynı hep aynı.... Bir de ben size özet geçtim anlattığımız konular da dört yıl boyunca aynı aynı aynı, dört işlem üzerine turevlenen Matematik, Sözcükte, cümlede, metinde anlamla ; ki bunu anlatmak çoooooooooook zor okumayan bir toplumda maalesef ,eş zıt anlam , sesteş, türemiş bileşik sözcüklerle devam eden Türkçe dersinin içindeki aslında çok kolay ama dört yıl boyunca anlatmaya çalışan bir öğretmen açısından düşünürseniz hak verirsiniz.  Sonra toplum kuralları ,değerlerimiz, evrensel ahlak bilgisi HAYAT BILGISI onu da dön dolaş anlat,örnekleme yap, yaparak öğret, yaşatarak öğret, teneffüste tekrar göstererek üstünde dur, hep anlatmaya çalış, örnek ol,güler yüzle, sevgiyle yap bir de bunları hatta hiçkimseye olmadığın kadar da sabırla ilerle her bir ders akışında.... Ve bunu her yıl her yıl her yıl tekrar yap, ertesi yıl bir daha aynisi ,ertesi yıl yine aynısı....Neyse uzatmayayım daha fazla işte efendim ben bu yıl bunu fark ettim. Ya hu her yıl öncekinin aynı olan 16 yıl geçmiş ve daha yirmi yılım var emekli olmama... Bunu da böyle arkadaşlar arasında bir kaç kez dillendirdim. Söylemez olaymışım. O her yıl tekrar eden aslında meğer bizim özümüzmüş, biz olmuşuz meğer, içimize işlemiş meğer o rutin. Şimdi o rutine koşarak gitmek istiyorum.  Çocukları, sıraları, okul bahçesini, o her yıl tekrarlayan provaları, törenleri, dersleri, bayramları, zil seslerini o kadar özledim ki.
Kosturmaktan helak olduğumuz günleri, konuşmaktan sesimin kisildigi günleri, koşarak kapıda sarılan çocuklarımızı o kadar çok özledim ki.
Herşey en kısa zamanda tekrarlayan rutininde hepimiz için yeniden eskisi gibi olsun istiyorum.
Sabah koşar adım okulumuza gidelim, gülelim çocuklarımızla, üretelim yine eskisi gibi, öğretelim, ogrenelim onlarla biz de , bu dünyada olma nedenimizi unutmuşken bir ara tekrar hatırlayalım çocuklarla inşallah.
Yine güneşli ve cıvıl cıvıl günlerde tekrar stadlarda Marşımızı okumak dileğiyle.