29 Ağustos 2019 Perşembe

BABAM NE BÜYÜK ADAMMIŞ

Sevgili arkadaşlarım merhaba,

Ben blogu öyle bir zamanda açtım ki,yılların duygu birikimleri ile doluydu içim.Yıllarca susmuş,sabretmiş,sessiz kalmış,beklemiş ve sonunda tüm bunların hepsinden bıkmış ,isyan etmiş,terk etmiş,bırakmış,gitmiş bir kadın olarak 2016 yılında açtım bu blogu. Yazmaya başladım olanı biteni süzerek,eleyerek;kelimeleri seçerek adeta...Kimseye dokunmadan,dokundurmadan,kırmadan kimseyi yazmaya çalıştım.İsim vermeden,kendi özelimi çok da ortaya dökmeden bir çok zaman,kurumsal kimliğimi gözeterek ve de anne oluşumu bir taraftan dikkate alarak yazmaya çalıştım hep.Okuyan insanlara karamsarlık değil de umut olsun yazdıklarım diye düşünerek yazdım aslında içimden acı acı ağlarken.

Benim bu blogtaki ilk yazımda paylaşmıştım aslında ama tekrar yazmak istedim bugün bu yazı işlerinin ilk benim hayatımda nerede başladığını.Zannediyorum ortaokuldaydım.Bir günlüğüm vardı.Bir deftere yazıyordum herşeyi.Tabi ki her anne gibi ; gerçi benim annemden önce erkek kardeşim okumuş günlüğümü.O anneme söylemiş yazdıklarımı,annem de babama söyledi.Evde bir kriz yaşandı tabiki o zamanlar yazdıklarımdan dolayı .Sonra ben defteri her yerde yanımda taşımaya başladım.Okula götürüyorum yanımda , sınıf arkadaşlarım teneffüste açıp okuyorlar defterimi.Okudukları yetmiyor,Türkçe öğretmenimize veriyorlar defteri.Benim günlüğüm;bir canlandırın gözünüzde 14 yaşında bir genç kızın günlüğü.Ne büyük nefretler, ne büyük sevgiler dolu içi.Herkes var orada.Ergen bir genç kız.Öğretmenim ne yapıyor.
''Pınar yarın baban okula gelsin''dedi bana.Tüm sınıfın önünde.
Ertesi gün babam geldi okula.Açmış ona okutmuş hepsini.Babam da almış defteri.Teşekkür edip gitmiş okuldan.
Akşam da evde anneme verdi,annem verdi bana günlüğümü.
Benim babam ne büyük adammış.O öğretmenden de,o arkadaşlarımdan da,herkesten de.
Hiç birşey sormadı,söylemedi bana.
Öğretmenimin yaptığı terbiyesizliği babam büyüklüğüyle yendi.
Beni şikayete çağırmış onu çünkü öğretmenim.Orada annem , babama da neler yazmışım çünkü.
***Bir Türkçe Öğretmenine düşen.İyi yazılar yazan birini , daha güzel yazsın diye teşvik etmek olmalı.Babasına şikayet etmek değil.
***Aileme gelince ise bir ergen ailesi gibi davranmayı nerden biliyorlarmış bundan 25 yıl önce,ne olgun insanlarmış.
***Bense 14 yaşımdan beri yazıyorum.Önceleri kimse okumasın diye saklayıp,kilit vurduğum yazılarımı şimdi yüzlerce,binlerce insan okuyor diye seviniyorum.

Ve bir hayali gerçek oluyor.
Kitabım çıkıyor arkadaşlar.
Bu yazılar bu blogta kalmadan elden ele dolaşacak artık.
İyi hissediyorum.
Sizin yazarken içten içe yandığınız kelimeler birilerine yalnız değilmişim hissi uyandıracak.Bu ne güzel bir haz.
Biliyorsunuz ben çok uzun yazmıyorum.Kendimi bıraksam bu yazı sayfalar alır.Ama bu kadar.
Sizi seviyorum.
Hayatımın bir yerinde yolumun kesiştiği,bu blogta yazılan her bir kelime için bana bir duygu bırakan herkese teşekkür ediyorum.Çünkü bu yazıların hepsi gerçek duygularla , hisle yazıldı.Hiç biri bir kurgu değildi. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder