30 Haziran 2019 Pazar

KUN FE YEKUN

Karma diye bi şey duydunuz mu arkadaşlar?

Bu ne demektir ?

Karma; sen ne yaparsan o seni gelir bulur.

Ya da ninelerimizin dedelerimizin deyimiyle iyilik yapan iyilik kötülük yapan kötülük bulur.

Yaptığımız hicbir şey, söylediğimiz hicbir söz havada asılı kalmıyor.

Yani siz hiç bunu deneyimlemediniz mi?

Yani sormak istediğim asıl soru olan bitenin neden olduğu hakkında bir fikriniz hiç mi yok.

Tam da şu an neden burdayim, neden bunu yaşıyorum diye hiç mi sormadınız kendinize .

Ben neden bu kadar erken farkindayim bunların 😊


Ictiginiz su. Güneşi gördüğümüz yer. Yanınızda olan kişiler . Hissettiğiniz ruhlar, o an radyoda çalan müzik,  kasadaki kuyruk, Ya da yağmurda ıslanman, köşesine çarpman parmağını sehpaya ,bu da mı benim başıma geldi dediğin şeyler, aaaaaaa bak adam çıkıyormuş buraya park edeyim diye kurduğun cümle, daha neler neler bir düşünsen, bir baksan sana kendi hayatına ne neden oluyor diye .
Bunları farkettigin an Işte durursun, iyi olayım, sahtekarlık yapmayayım, dürüst olayım kimseyi aldatmayayım kandirmayayim dersin çünkü bilirsin ki her yaptığın sana dönecek.

Önce neden bu dünyadayım diye bul
Sonra emek et insanların iyiliği için
Yüzlerini güldür sana aman diye gelenlerin
Çok çalış faydan olsun bu hayata

Dürüst ol her konuda duyguların ne ise onu söyle rol yapma
Hesap yapma
Allahın adaletine ilahi zamanlamaya güven hiçbirşeyi ve hiçkimseyi zorlama
Akışı bozma
Sen iyi ol ve Allaha teslim ol.Sana bıraktım Allahım de Hasbin Allah ve mi nel vekil. Vekilim sensin de .

Temiz bir vicdanla koy kafanı yastığa kimseyi kandırmamış ve aldatmamış olarak işte o zaman hayat sana cömert davranır verir her gönlünden geçeni.

Bu yazı nerden çıktı.... O kadar geçmişten o kadar önceden ki ne ben anlatsam anlarsınız ne de yazılır bazı şeyler.

Sadece yaşıyoruz bu anı ve şükrediyoruz sonsuz kere herşey için.

Ve iyi ki Allahım sevdiklerinizdeniz. 

22 Haziran 2019 Cumartesi

HAYATIN TABİKİ DEĞERİ VAR



*****Adamın biri hayatın değerini soran oğlunun eline bir taş verir.

Bunu alıp bir markete gitmesini ederini sorana hiç konuşmadan sadece eliyle iki göstermesini söyler.

 Çocuk taşı alır ve markete gider orada bir kadın taşla ilgilenir ve çocuğa sorar "Kaça satıyorsun?" Çocuk eliyle iki gösterir.

 Kadın: "2 dolar ,peki bahçemde iyi durur alayım "der .
Çocuk koşarak babasına gelir anlatır.

Babası onu daha sonra bir müzeye gönderir taşla. Müze görevlisi sorar "Müzemiz için iyi bir parça ne kadar ?" Çocuk yine iki gösterir. Adam "200 dolar bu harika almak istiyorum "der.

Çocuk şaşkın şekilde tekrar babasına gelip anlatır.

Babası onu bu kez değerli taşlar satan bir mağazaya gönderir, kuyumcu taşı görür görmez "Sen nereden buldun bu taşı bu çok degerli ve çok nadir bulunan bir taş, ne kadara satıyorsun?"diye sorduğunda çocuk yine iki parmağını gösterir.  Kuyumcu "200.000 dolar mı, olabilir ,alırım "der.


Çocuk iyiden iyiye kafası karışmış şekilde babasına gidip anlatır olanları. Babası oğluna dönerek;

Sevgili Oğlum, şimdi anladın mı hayatin değerini ,

Senin nerede doğduğun, nereden geldiğin, teninin rengi önemli değildir ,önemli olan kendini nerede konumlandırdığın, etrafını hangi insanlarla çevrelettiğin. Kendini nasıl taşıdığındır.
Hayatını 2 dolarlık taş gibi hissederek ve seni 2 dolarlık taş gibi gören insanlarla yaşayabilirsin . Oysa herkesin içinde bir elmas madeni vardır. Içindeki pırlantayı keşfettiğin gibi etrafındaki diğer insanların kendi değerlerini farketmelerini sağlayabilirsin . Etrafını senin değerini bilen insanlarla çevirebilirsin.

Kendimizi bir markette ya da  bir mücevher mağazasında vitrine koyabiliriz bu bizim seçimimizdir. ****

Alıntı bir hikaye belki çoğunuz okumuşsunuzdur, ben bugün bunu paylaşmak istedim sizlerle .

Kendi değerimizi önce kendimiz bilelim, karşımizdan gördüğümüz değer çünkü karşımızdakinin değerini gösterir, aynı taşa birinin 2 dolar birinin 200.000 eder biçmesi gibi tıpkı,  herkes kendi değeri kadar değer gösterir.

Bu da böyle bir kısacık hikaye işte, okuyup ne anladığımız da yine kendi algınızla ilgili yazanla değil, herşey biziz ,dünyada gördüğümüz herşey de bizim yansımamız.  Mutlu olan mutluluk, üzgün olan kötülük görür heryerde ve herkeste gibi.

14 Haziran 2019 Cuma

GÜZELBAHCE ANAOKULU



Çok güldüğüm, çok sevdiğim, çok sevildigim bir eğitim öğretim yılı geçirdim ben bu yıl.
Ve bir kez daha dedim kiiii "Iyi ki öğretmen olmuşum" . Ben anneliği seviyorum, çocukları da ne kadar çok seviyormuşum meğer.

Bu yıl bazı zamanlar oldu sabah okula o kadar kötü hissederek gittiğim, ama sarılınca çocuklara ya da kapıdan girerken kucağıma atlamalarıyla herşeyi Her şeyi unutturular bana.


Allahın en güzel hediyesi Begümdü bana, ondan sonra gelen en güzel armağan Guzelbahce Anaokulu oldu. Sadece öğrenciler desem yalan olur,öğretmen arkadaşlarım , okul aile birliği üyeleri, yardımcı arkadaşlarım, Sabire Ablam herkes herkes can oldu kan oldu bana . Çok sevdim çok sevildim.... Bir kez daha gördük ki başarının ,mutluluğun en en ön koşulu sevgi.

110 öğreci de bir yıl boyunca bildiler ki bu okuldaki herkes onları çok seviyor.Koşa koşa geldiler ,gitmek istemediler evlerine ,koşup koşup bana sarıldılar. Ben bunları yazarken şu an gözlerimden yaşlar geliyor .

Uzun yazmak isterdim,bir gün daha uzun yazarım bu yılla ilgili belki ama şu an tek bir cümle yazıp bitireyim.

Güzelbahçe Anaokulu sizleri seviyorum tıpkı sizin beni çok sevdiğiniz gibi.