31 Mayıs 2018 Perşembe

KADIN KONUŞUYORSA SEVININ



Konuşuyorsa , yazıyorsa uzun uzun mesajlar, kızıyorsa, soruyorsa , sorguluyorsa sevinin demekki hala onda varsınız:)
Yok hiç sesi çıkmıyorsa merak etmiyorsa tartışmıyorsa açıklamaya izaha gerek duymuyorsa o kadın sizden de o ilişkiden de gitmiştir. 
Susturmayın kadınları:)
Konuşan kadın iyidir:))















24 Mayıs 2018 Perşembe

YALAN SÖYLEMEK ÇOK AYIP






          En zor geçen anlardan bir tanesi yalan söyleyen birinin yalan söylediğini bile bile inanıyormuş gibi onu dinlemek. Gün içinde size de denk geliyor mu böyle insanlar. Benim çevremde yok hiç. Yani kalmadı.  Eskiden vardı demek o zamanlar tahammülüm daha çokmuş insanlara ama yaştan mı yaşananlardan mı artık öyle olan kimseyi hayatımın bir anına dahil etmemeye dikkat ediyorum. Yani eskiden dinlerdim hımm  öyle mi bilmem ne der yine de dinlemeye devam ederdim de artık yok. Dayanamıyorum . Sorular sorarak üstüne gidiyorum belki salak olmadığımızı anlar diye. Ama cevaplar sadece üzücü ve haklı çıkarıcı olunca yalanı dinlemek yerine hayırlı işler iyi eğlenceler devam et deyip çıkıyoruz ordan;))

         Hasılı kelam Yalan Söylemek ayıp birşey ve de günah bir de hırsızlık karşınızdakinin doğruyu bilme hakkını çalıyorsunuz. Yani yakışmaz kendini bilen yetişkin insanlara. Ne gerek var. Neysen o ol yahu... Ve seçim yap. Seçimine göre yaşa . Ya da git . O da bir seçim
Ama yalan ayıp... :)

        Yalanların ortaya çıkmak gibi kötü huyları vardır ....


       

23 Mayıs 2018 Çarşamba

HATASIZ KUL OLMAZ:)






Nasıl söz arkadaşlar?

Şu an bir çok kişinin " Çok Doğru".dediğini hissediyorum.

Herkes akıl verir değil mi....

Aaaaa ama ona onu demiycektin!

Burda şunu yapmayacaktın amaaa!

Ay bence sen cabuk pes etmişsin ben olsam onu öyle yapmazdım!



              Başkasının hayatını insafsızca yargılamak herkesin en kolay yaptığı şeydir. Kimse neyi ne şartlarda yaptığınızı ya da yapılanın hangi nedenlerle yapıldığını bilmez.  Sadece eleştiri vardır . Eleştiri tabi ki olur olmalıdır.  Ama yapılan eleştiri aslında kişinin kendi aynasıdır . Yani örnegin ;

 " Evet öyle davrandın ama aslında böyle yapsan nasıl olurdu;"

" Şartlarına rağmen bunu yapabilmişsin bir de şu yolu denesen ; "

 "Peki o an böyle düşündün ama belki bu yol daha mı iyi olurdu acaba"
  gibi eleştiriler bunu söyleyen kişinin evrenini belirler...

Ama örneğin;

"Bence bu yaptığın yanlış "
"Ay hiç yakıştıramadım "
"Bence çok saçma "
"BEN olsam asla yapmam, asla demem"
Işte bunlar da o kişinin ben merkezciligini,  kelime dağarcığının darlığını gösterir bize. Bu kadar az ve bencil olan eleştiriler ise hiç bir iz bırakmasın sizde.

Çünkü bu kadar az sözcükle fikir beyan eden bir insanın sizi değerlendirebilecek kadar geniş bir bakış açısı olamaz.

Bu yüzden hep söylerim ya siz de bunu özümseyin kendinize bir laf duyunca;

Lafa bakarım laf mı diye söyleyene bakarım adam mı diye:))

Ben öyle yapıyorum ...

Yani Herkes bir kendine baksın sonra diğer insanlara dönsün yorum yapsın ...

Son Söz;

Kimse kimseden üstün değil;herşey insan için bugün böyle ama yarın ne oluruz bilemeyiz bu nedenle daha dikkatli daha hoşgörülü daha açık görüşlü olmakta fayda var...

Biz o kadar da kusursuz değiliz önce kendimize bakalım sonra karşıdakini görelim:)

Sevgi ve selamla....

https://youtu.be/0eRY2Tlb7G8


20 Mayıs 2018 Pazar

SADELİĞİN ZIRVESI





 Suits dizisinde ben bu kıza bayılıyordum . Esmer, kara gözlü muhteşem bir gülüşü olan bir de ordaki karakterinden çok beğeniyordum tabiiki Harveyden sonra en beğendiğim:)

Cuma günü Suitsin Racheli yani Meghan Markle Ingiltere Prensi Harry'le evlendi. Daha önce evliliği olduğu için Kate gibi prenses değil de düşes unvanı aldı. Kate'in sade ama çok şık olan tarzından sonra Meghan'ın gelinliği merak konusuydu .

Benim favorim her zaman Kate ve onun zarafeti ama ben bir çok insanın aksine Meghan'ı çok beğendim... Sadeliğin asaletinin en göz alıcı örneğiydi gelinliği.  Yani aslında bence vermek istediği mesaj güzel görünmek için incik boncuk abuk sabuk takıstirmaya gerek yok asil ve alımlıysaniz dümdüz bir elbise ile de muhteşem görünebilirsiniz dedi belki de... Bir önceki yazımda dedim ya yoksa kraliçe asaletin ne giysen avamsın.  Ya da önceden gelen birzarafete sahipsen dümdüz bir elbiseyle de en güzel sensin... Yani ben böyle düşünüyorum:)

İşte Meghan Markle ve gelinliği;







                                                Bence çok güzel çok zarif çok asil






11 Mayıs 2018 Cuma

KARMA.... YANI BUGÜN BANA YARIN SANA....



                                 "Ne ekersen onu biçersin"



             "Rüzgar eken fırtına biçer"


                                "Iyilik yapan iyilik bulur"

 
             "Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste"



                                 "Eden bulur "



             " Kader adaletlidir"



                              " Sap döner keser döner gün olur hesap döner"



Arkadaşlar yıllarca büyüklerimizden, çevremizden, eşimizden  , dostumuzdan bu sözleri duyduk değil mi?

Peki hiç düşündünüz mü bu sözler nerden çıktı neden söylendi . Bu bizim atalarımız ne büyük insanlarmış aslında diye hiç düşündünüz mü ? Peki bunun uzerine kafa yordunuz mu...

O zaman bugün azıcık bu sözler üzerine düşünün. .. Kendinizle kaldığınız bir an yaratın ve düşünün.  Çünkü bu adamlar boşuna dememiş bu sözleri .

Tüm bu cümlelerin farkkettiyseniz ortak bir özelliği var . Nedir;



          Ne yaparsak , ne düşünürsek onu kendimize çekeriz .....


Şimdi yazdığım o son cümleyi bir daha okuyun...!


        Yani iyilik düşünen iyilik bulur kötülük düşünen kötülük bulur. Ya da daha milenyum tarzıyla  söyleyelim olumsuz düşündüğümüz herşeyi kendimize çekeriz. Başkalarına karşı beslediginiz öfke, kıskançlık, haset sizi de mutsuz bezgin yapar...Neyse bunlar zaten her yerde yıllardır söylenen şeyler . Benim esas demek istediğim bu hayat sizin ve bunu nasıl yönlendireceğiniz de elinizde... Nasıl yaşamak istediğinizi sadece gözünüzde canlandırıp inandığınız zaman istediğiniz her şeyi çekebilirsiniz kendinize .

      Bu son cümle için varsa itirazınız şunu düşünün ben ne yaptım da şu an bu durumdayım. Mutlaka bir cevap bulursunuz kendi yaptığınız bir davraşınız ya da düşünceniz gelecektir aklınıza. Bilerek ya da bilmeyerek yaptiklarinizin bedelidir bu...Çünkü bazen aklınızdan geçen bir düşünce ya da bilinçaltı korkulariniz çağırmıştır hayatınıza bu anı...Örneğin yalnız kalmaktan korkuyorsanız yalnızlıkla sinanirsiniz çünkü korkunuz onu hayatınıza çekmiştir . Aldatılmaksa korkunuz aldatılırsıniz...Bunları sayısız orneklendirebiliriz....

        Burada benim demek istediğim ne yaparsak karşılığını kendimizde buluruz. Ne düşünürsek onu çekeriz bize...

         Bence herkes iyi olsun. Iyilik düşünsün. Bu dünyaya evrene iyi bir iz bırakayım olsun amacı.  Iyilik bulaşıcıdır . O dönüpdolaşıp size geri gelsin... Hayat birbirini üzecek hesap kitap yapacak çetele tutacak kadar ciddi ve uzun değil maalesef... Bugün varız yarın yok...



          Kazandığınız kalpler olsun geride kalan, yıllar sonra çalan telefonlar, ya da ne güzeldi değil mi sen ne iyi insansın ,sen varken daha guzeldi herşey diye başlayan cümleler olsun sizde kalan ....

          En iyi kalplerde, en dürüst insanlarla ,aldatilmadan ,kandirilmadan , varım deyip kaybolmadan , hep aynı çizgide kendini bozmadan , hesapsız çıkarsız ilişkilerin varlığına inanan azınlıkta olmanın keyfiyle bir cuma akşamına bir iz olarak kalan bir yazı olsun bu.

          Yozlaşmadan.... Sahteleşmeden kalan herkese selam ve sevgiyle....

          Iyi düşün  Iyi Olsun:)


5 Mayıs 2018 Cumartesi

ŞU KIRIKHAN'A VARAYIM



       Her seferinde aynı duyguyu yaşıyorum...

      Ilk o Kurtlusoguksudan Kırıkhan'a girişte...

      Konutlardan aşağıya doğru inen yolda içimde böyle yokuştan aşağıya hızla inerken olan bir kalp atışı olur ya öyle birşey oluyor. Gözümde ise bütün çocukluğum, genç kızlığım canlanıyor.  Yani bir dakikalık bir zamanda bir sürü görüntü geliyor gözümün önüne.  Babamın toyota arabası vardi beyaz. Aliş de ben de daha yeni araba kullanmayı öğrenmiştik. O arabayı alıp ikimizin o yokuştan Şatoya doğru çıkışımız müzik de Sertap Erener'in   "Yanarım Yanarım " https://youtu.be/68Dd6Y_6XUk
Bi de yolda gördüklerimizi de alırdık gidecekleri yerlere bırakırdık . Ama polisten tabiki kaçıyorduk ehliyetimiz yoktu çünkü :) Bir kez beni durdurdu polis tam ana caddede Atatürk Büstünün orda Kırıkhanli olanlar bilir neresi olduğunu . Saçma sapan bir sürü şey zırvaladım . Inanmadi tabiki polisler. Beni karakola götürdüler (ay bi de herkesin gözünün önünde). Babam bir törene gitmişti sanirim annem Şato vardi bir çay bahçesi diyelim orada bir sürü herkesle oturuyorlardı ben çıkarken.  Ben melül melül beklerken baktım Ömer Faruk Yavuz ağbi bi de annem geldiler bir iki dalga geçmece ardından tırıs tırıs gittim:) Ama yine aldik kaçtık hep arabayı Alişle:))Işte bunlar, sonra Karataş yolunda yatılı okul maceralarımız, buz fabrikasının orda Ceren otururdu onlarla geçen günler  , hele Kırıkhan Lisesi günleri:) Servisle okula gidiş gelişlerimiz bile her gün ayrı bir olaydı. Yani küçücük Kirikhanda aslında ne çok şey yaşamışız... Gulbelde vardı bir kafeydi ben 8 9 yaşımdayken sonra düğün salonu oldu ya onu bile görünce bir garip oldum. Hele Yusuf kuaföre gittim bu geldiğimde çocukluğumda hep saçımı kesen Yusuf Amcaya kızımı götürdüm yani ben Begüm kadardim şimdi Begüm burda...
Çocukluğumun hemen hemen bütün anılarında olan komşumuzun oğlu Paşa'nın düğününe denk geldim Ablası Fidan , Feride Abla , Gonca Abla.... Düğünde çalan Haberin Var mı şarkısı bana ne dedirtti biliyor musunuz? Keşke dedirtti... Keşke bundan 18 yıl önceye dönebilseydim.  Keşke oturup yeni baştan yazabilseydim... Keşke buralardan hiç gitmeseymişim...
Çünkü özün bu... Için bu... Ve ancak insan özünden olanlarla mutlu olabilirmiş. Bunun için tabiki çok geç ama sanırım geriye dönme şansım olsaydı ben 1999 yılına liseden mezun olduğum yıla dönmek isterdim...



Kısa ama dolu geçen bir Kırıkhan gezimizden hissedilenlerin minik bir kısmıydı bu...

Son Söz;
Uzakta olan herkesin manasızca özlediği yerdir aslında Kırıkhan...