'Kaç kurtar kendini" son yıllarda çok kullanıyorum bu cümleyi ona buna.
Biri birsey anlatınca ilk söylediğim iki sözcük
Aman Bırak.
Bence Bırak
Hiç uğraşma
Yazik enerjine
Bırak
Bırak
Anlatma
İkna etmeye uğraşma
İşte benim hayatımın sözcükleri bunlar başkalarına önerilerim arasında.
Kendimde ise ilişki bağlılığım demir gibidir.
Çok yüksek bir eritme ısısı olmadığı sürece kimseyi bırakmam.
Ama o ısı seviyesine gelince de bitiş ,erimek. Bir kalıba oturmuş olan o demir şekil eriyip gidiyor .Yok oluyor tüm Herşey. Demir gibi sağlam bir maddeyi erittip sonra sogutup tekrar bağ kurmaya çalışmak zordur. İşte benimle ilişkisi sonlanan her bir insan bu zoru başarmıştır. Eritmiştir. Tekrar sogutup yeni ilişkiler kurmaya inanmak da benim başarımdır.
Ama artık her geçen gün daha da zorlaşıyor. Tekrar tekrar sağlam bağlar kurmak. Bu nedenle bence benim artık insanlarla olan ilişkilerim bir demirden çok bir tahta gibi saglamlikta olmalı. Daha kolay kirilabilen, daha kolay tamir edilebilen. Böylece çok efora gerek kalmaz.
Aslına bakarsanız bunu yapmaya gayret gösteriyorum.
Bağ kurmamaya. Kimse hakkında hiçbir şey öğrenmemeye, kendimle ilgili bir şey anlatmamaya. Yüzeyde saçma konuşmalar dışında bir paylaşım içine girmemeye. Yüksek oranda da yapıyorum bunu. Çünkü böyle olsun istiyorum. İstediğim ne ise onu yapabilme gücümü sadece kendimde olduğunu biliyorum artık.
Büyümeyi bitirdim şimdi sadece yaşlanıyorum.