Eskiden biri bana hak etmediğim bir davranışta bulunsa ya da hak etmediğim bir söz söylese günlerce üzülürdüm. Günlerce düşünürdüm bunun üzerine, konuşurdum. O anı yaşayıp yaşayıp kendi içimle konuşurdum. Bunu yirmili yaşlarımda yapardım. Otuzlarda ise az biraz sesim çıkmaya başladı. Konuşamıyordum yine ama yazmaya başladım. Hırsımı kelimelerden çıkarmaya başladım. Sözüm de kesilmiyordu. Ne istersem yazmaya başladım. Rahatladım çokça; en azından yazınca orada bitiyordu kızgınlığım. Otuzlu yaşlarımın sonundayim artık şimdi ne düşünüyorum ne yazıyorum . Yapilan haksızlığa da üzülmez oldum. Sadece haksız bir davranış karşısında ben de bir ok atiyorum karşımdakine ve kimse o bırakıyorum. Hiç kimse olmasa ne olur ki ben bana yeterim diye düşünüyorum. Giden herkesin yerine de yenisi geliyor . Giden herkes iyi ki gitti diyorum aslında son zamanlarda oh ne güzel iyi ki bırakmışım diyorum .
Istemedigim telefonlara cevap vermeden
Değmeyecek insanlara emek etmeden
Zamanı sade ve Sadece kendime harcayarak ne kadar da iyi yapıyorum:)
Siz de yapın
Işte o zaman göreceksiniz ki siz sadece sizsiniz bu hayatta yani teksiniz ve insanların işine yaradiginiz kadar hayatlarındasınız. Bu yüzden canınız ne istiyorsa yapın ve kenara çekilin
Çünkü sizin en yakınınız kendi özünüz, kendi CANINIZ