11 Kasım 2017 Cumartesi

NERESI SILA ACABAAAA



     Neresi sıla bize,

     Neresi gurbet...

     Yollar bize memleket....

     Dönmek .... Mümkün mü artık dönmek....

     Gitmek ..... Mümkün mü artık gitmek...

     Onca yollardan sonra yeniden yollara düşmek....

     Olmamış yaşamlar, eksik yarınlar...

     Neresi sıla bize, neresi gurbet...

 
     https://youtu.be/ohqjkCdgiSg


     Bence bir cuma akşamı için fazla melankolik ama eskimeyen bir şarkı değil mi?

     Aslında hiç de o havada değiliz ama alt kültürümüzde var sanırım bu... Yani aslında çok mutlu da olsak böyle altta yatan bir romantizm, bir duygusal haller falan...

     Tekrar derinleşmek, duygulanmak güzeldir belki de. Gerçi bu şarkı beni üniversiteye gittiğim günden beri etkiler.... Neresi sıla bize, neresi gurbet... Gurbette geçen 17. Yıl... Artık neresi memleket neresi gurbet bilemememiz belki de normaldir. Şimdi bu yazıyı memleketinden uzakta yaşayıp okuyan herkes anlayacaktır beni. Aidiyetsizliğin tavan yaptığı , farkettigimiz yaşlardayız çünkü.

     Bence insan yaşından önce büyümemeli. Yaşı gibi olmalı. Yirmili yaşlarda otuzlar,otuzlarda elliler gibi hissetmemeli... Bu kadar da farkindalik iyi bi şey değil... Bakar kör olmalı. Ne güzel... Flash tv halay ekibinin kafasında yaşamalı hayatı belki de... Çok da şey yapmamalı yani. An olmalı , ne yarın ne de dün olmamalı...


      Yapabilirsek eğer deneyelim yarindan itibaren... En azından yarın , bir gün de olsa sadece bir gün dahi olsa ne istiyosak onu yapalım. Deneyelim bunu. Yarın herkes ne istiyosa öncesi sonrasını düşünmeden yapsın bir güncük... Bakalım ne olacak.

      Sevgi ve selamla...

8 Kasım 2017 Çarşamba

SA-DA-KAT....... AL-DA-TIL-MAK




Aldatılmak...

İhanet...

Kandırılmak....

Hiç bunları yaşadınız mı?

Yani hiç aldatıldığınızı farkedip, bunu yakalayıp ya da yakalamasaniz bile hissettiniz mi?

Ne hissettiniz o an?

Mesela nefesinizin kesildiğini, ellerinizin titredigini, kulaklarınızın yandığını, kafanızın içindeki uğultuların başınızı patlatabilecegini düşündünüz mü?

Dişlerinizi kırılacak kadar sıkıp da, tırnaklarınız avucunuzu kanatacak kadar etinize saplandı mı örneğin?

Hırsınızdan hiç yapamayacağınız şeyler yaptınız mı peki?

Hiç soylemeyeceginiz sözler çıktı mı ağzınızdan?

Çok güzel açmış bir çiçeği topraktan çıkarıp elinizle, yere atıp üstüne basıp defalarca çiğnemek, ezmek , yok etmek neyse aldatılmak da öyle bir şeydir ışte. Ya da çok şık büyük bir emekle hazırlanmış bir gece elbisesini keskin olmayan bir makasla lime lime parçalamak , ipliklerini , pullarını sökmek , parçalamak gibi de düşünülebilir... Ya da biraz daha ilerisi bir koyunu kör bir bıçakla boğazından kesmeye çalışmak gibi birşeydir aldatılmak... Otuz altı yaşımdayım ve bugüne kadar aldatıldığımı  hissettiğim , düşündüğüm bir durum yaşadım.Belki de şanslıydım yani bunu defalarca yaşayan bir sürü kadın vardır. Bunu farkettigimde de yukarıda yazdıklarımı hissettim....

Bunun yanı sıra bir de sadakat denen birşey var değil mi?

Sadakat, güven, dürüstlük,saygı....

Her ilişkinin dört kolonu olan değerler... İlişkileri ayakta tutan dört temel değer...

Birine inanmak o bunu yapmaz diyebilmek, güvenmek aslında ne kadar önemli ne kadar değerli birşey...

Koşullar ne olursa olsun... Sonuçlar ne olacaksa olsun ... Her zaman herşeyin doğrusunu konuşabilen insana guvenirsiniz. Inanirsiniz... Sadık dersiniz.  Peki bunu yapmak bu kadar zor mu...

Yani bence insanın kalbi biriyle doluysa zaten başkasına birşey hissedemez... Ama bu sanırım kadınlarda erkeklerden farklı oluyor. Daha doğrusu erkeklerin duygu beyin mekanizması farklı işliyor.

Gerçi kadın erkek diye ayrimamak gerekiyor çünkü sadık olmayan, olamayan kadınlar da çok var...

Ben artık aslında çok da takilmiyorum bu sadakat konusuna ... Aldatan aldanıyordur. Ya da her aldatan mutlaka aldatilacaktir. Ya da sahte ilişkilerle gerçek olanı kaybetmek bir tercihtir... Hepimiz tercihlerimizi yaşarız. Her seçiş bir vazgeçiştir. Bir şeyi seçersin diğerinden vazgecersin doğru olan budur...

Ben sadakatin verdiği huzuru yaşamayı seviyorum. Yani birinin gözlerine iç rahatlığıyla bakabilmek güzel birşey... Vicdan temizliği , alın aklığı, sonra verecek doğru cevaplarının olması gerçekten haz verici... Aldatmaktan daha haz verici...

Bence sadık olun sevdiklerinize... Bu bir iç huzuru... Bu size de iyi gelecektir. Birini seçin sonu ne olursa olsun çünkü belki ikisini de kaybedebilirsiniz bu seçimi yapmazsanız...

https://youtu.be/D-i77gTIEWM