26 Mayıs 2017 Cuma

YANKI...



           Şu an bu yazıyı açarken "Acaba Pınar ne yazdi bana mı bir mesaj , bana mı bir gönderme yaptı" diye merakla bekleyen en az 10 kişi sayabilirim size ilk etapta.... Ama hayır hiç kimse olan hiç kimse için tek kelimeyi bırakın tek "Nokta" dahi yazmıyorum ben artık! Üzgünüm beklediğiniz şeyler yok bende.....Bitti . Kalmadı😉 .

           Böyle rutin birşeyler yazalım bugün herkes gibi olalım yani. Ev işlerinden bahsedelim mesela... Camları sildik, balkonu yikadim, çiçekleri suladim... Yemek yaptim sonra bulaşıklar yıkandı. Balkonun tadi geldi ama gerçekten;  bir de havalar da ısınsaydi ne güzel olurdu. Ramazan da geliyor. Allah dua kapımızı açık tutsun hep. Sonra ışte okul var bir taraftan. Karneler yaklaşıyor. Bir taraftan mezuniyetler.... Kep atmalar... Öte taraftan eokul işleri... Son güne birakmamak gerek tabii notları sonra sistem kilitleniyor. Bununla ilgili bir yazı çıkarttık. Şu güne kadar notlar girilsin efendime söyleyeyim bu güne kadar idareye şunlar bunlar teslim edilsin gibi falan filan...... Amaaan ne güzelmiş ya hayat böyle.... Tek derdiniz evinizin tozlanan yerleri , yok ışte öğrencinin izin istemesi... Ondan sonra hafta sonları da Avm gezmeleri oluyordu bir de doğru. O kalabalık insan yığını, trafik , bedava dagitiyorlarmis gibi kasa kuyrukları. Tabi ki ödev yaptirma telaşeleri. Kursa yetişmeler.... Hayat ışte böyle olmalı değil mi... Sıradan ve sessiz. Ve de çokluklar içinde teklik.....


 Buna rağmen yani siz tüm bunları yaparken hala merak ediliyorsaniz o zaman ne diyelim ki. Belki de bu güzel bir şeydir.  Belki konuşulmak anilmak güzeldir:) Bir de merakın da ötesine geçenler içindir bu sessizliği istemenizin nedeni. Silmek, bırakmak , vazgeçmek gerçekten arınmak için belki böyle devam etmeliyiz. Bu herkesi rahatlatır diye düşünüyorum....

    Yine ne yazdı... Amma da karıştı diye düşünmeyin.... Bence burada yazılanları anlayabilmek için çok da bir arif olmaya gerek yok.

    Yani herkes bir rahat olsun... Ne kimseyle hesabım kaldi ne de söyleyecek tek bir sözüm.... Tanıdığım , hayatımın bir yerinde yolumun kesiştiği herkesin yolu bahtı açık olsun dersimi aldim ediyorum ezber😉📝📝📝📝📝

     Ve de günün şarkısı✌ https://youtu.be/JprU54xX2aM

     

17 Mayıs 2017 Çarşamba

ÇİÇEKLERİ SEVERİZ



        Ben çiçekleri çok severim. Hele de papatyalar en sevdiklerim.''Papatya gibisin beyaz ve ince'' bu da bana söylenen ve benim  duymaktan en hoşlandığım sözdür.Kendimle özdeşleştirdiğim çiçektir papatya...Masum ve narin.Çok yapraklı , çok kokulu, ışıl ışıl hep gülümser gibi açan.Sadece beyazdır rengi.Alternatifi yoktur.

   
      Üzerine şiirler yazılmıştır.Şarkılar söylenmiştir.Zamanı vardır görmeniz için.Bahar gerekir kokusunu duymak için.Kış günü göremezsiniz papatyayı.Baharsa eğer vardır.Yoksa yoktur.Renkleri de sabittir.Beyazdır.Beyazla sarının uyumudur....

      Sonra begonvilleri çok severim.Rengarenk...Pembenin her tonu...İç açıcı...Bir evin bahçesindeki makyajdır sanki begonvil.Ve bana en çok Bodrumu hatırlatan çiçeklerdir.


Şu güzelliğe bakar mısınız....Bahçede en çok görmek istediğim çiçektir begonvil.




Bugün bir de odama fesleğen aldım.Onun kokusu da beni çocukluğuma götürüyor nedense.Küçüklüğümdeki kokulardan bir tanesi.Masama koydum elim hep üstünde.


       Resimlerine bakınca bile kokusunu duyuyorum sanki.Çok yakıştı benim yanıma....


     Bir de tabi ki güller var...Onların yeri apayrı zaten.Hele bir de o mis kokuları varsa...

           Ben en en en çok beyaz gülleri seviyorum.Bahçedekiler pembe , kırmızı ama tabiki herkesin bir favorisi vardır.Benim için top olan Beyaz....

                                                       Bu kadar güzel olunur mu?


Tam da buraya bir çiçek şarkısı ekleyelim.

Tabi ki tüm bu güzel çiçeklerin yanında bir de benim midemi bulandıran bir çiçek var.Görünce içim kalkıyor.O kadar ki iğreniyorum.Tutsanız elinizde eğiliyor.Kokusu yok.Çeşit çeşit renkleri de olsa basitlik akıyor üzerinden.Ben avamım diye bağırıyor sanki her baktığımda.Yani bir papatya,gül ya da begonvil gibi anlamı yok.Sadece laf ola beri gele diye bir çiçeğim diyor sanki. Yani manasız bir çiçek.Hem de aşılamayla her bir renge bürünüyor.Gördükçe ıııııyy bulantılar geliyor.Bilmiyorum belki de aranızda bazılarınızın favorisidir ama benim için iğrenç:) 
LALE.... 
Hiç bir çiçek bana bu kadar iğrenç gelmemişti....Buraya bir resmini koymaya bile gerek duymuyorum.Zaten onu görmek isteyenin sadece bakacağı bir çiçek yoksa okuyan insanları o basitlikle karşılaştırmak istemem:)

Ama onun da vardır bir alıcısı tabiki ya da müptelası....Kokusuz ve de büklüm büklüm bişey ama demek ki var iyi bir şeyi  sevenler için ideal olan(!)


Bugün için son sözümüz;
Her çiçeğin bir beğeneni vardır, ama kimileri avam sever.Tıpkı lale gibi.

Şimdi yazıyı okuduktan sonra Beyaz Bir Gül kadını olan , Melihat Gülses'in bu şarkısını dinleyin .Kadınlar ve çiçeklerin bağlantısını belki de daha iyi kavrarız ''Beyaz ve asil'' başka süklüm püklüm başka.....



9 Mayıs 2017 Salı

LİSEYE DÖNDÜM BUGÜN


      Ben lise yıllarımdaydım...Ay allahım nasıl dinlerdik .... O yaşlarda nasıl bir kafayla, nasıl bir ergensek artık; iç acıtan , kahreden şarkılarla yatıp kalkardık...O şarkıların sahiplerinden bir tanesi de İbrahim Erkal'dır.Ne dinlerdik ben şimdi akşam okuldan geldiğimden beri dinliyorum,şarkıların bütün sözlerini yirmi yıl geçmesine rağmen unutmamışım...


      Bizim yıllarda gençliği geçen herkesin anımsayacağı şarkılardır.Ben seviyordum yani.Bugün o şarkılar beni o yıllara götürdü.Tabi aynı duygularda değiliz ama değişen de pek bir şey olamamış...İnsan ne ise o...Yedisinde ne ise yetmişinde de aynı...Kimse değişmiyor....Tabi ki olaylara bakış açınız değişiyor, hoşgörü sınırınız genişliyor, vizyonunuz farkılılaşıyor ama o kemik karakteriniz değişmiyor...Yani içinizdeki o duygulu , kırılgan  ve de kandırılmaya ,inanmaya müsait yapınız değişmiyor:)
     
      https://www.youtube.com/watch?v=w4_GIrAoKJg
   
      Bugün dinlediklerimden bazılarını paylaşıyorum.

     https://www.youtube.com/watch?v=C1MJpm-N2Wc


     Benim de içimde azıcık arebeskizm var sanırım...Seviyorum böyle şarkıları bazen...Aslında her duyguya göre olmalı zevkimiz.Yani düşünsenize hep aynı tarz dinlediğinizi , her gün her anınızda;üzüldünüz-sevdiniz-aşık oldunuz-eğleniyosunuz-dinleniyosunuz-acı çekiyosunuz her duyguda aynı nıynıynıy.....Bence her modun tarzı ayrı olmalı...Pop,arabesk,türkü,sanat müziği, bazen rock,taverna(ümit besen mesela)......Neyse....Galiba ben şuan arabesk modundayım da ondan bunlar iyi geldi...

     Benim favorim ise işte bu.....   https://www.youtube.com/watch?v=dwYxyNGqzRs  Kendisi diyor ki ; Neyine güveneyim de get yalan dünya.....Seni nasıl seveyim ömrümü çalan dünya....

     Evet yine bugün gençliğimizden, anılarımızdan, hayatımızdan biri gitti....Bakalım sıra bize ne zaman gelecek...??????????

    https://www.youtube.com/watch?v=dIr-Tg106Uw    Bu da hittir.....


    Veeee son söz.....https://www.youtube.com/watch?v=YAp4JnzICY8 Fena bir son söz.....Ama son söz de böyle olmalı.



2 Mayıs 2017 Salı

ETKISIZ ELEMAN 0 ALDIN

Huhu merhaba ;

14 gün olmuş yazmayalı.

Azıcık yorulmuştum. Ama geçti. Yani herşey perfect olmasa da iyiyiz... Yok bir yaramazlık.

Bugünkü konumuz arkadaşlar etkisiz eleman olan 0 sayısı.

0 sayısını bilirsiniz kendisi yokluğu hiçliği ifade eder. Yani biz öğrencilerimize öğretirken önce dolu bir tabak resmi gösteririz. Bak bu tabakta 1 elma var sonra boş tabak resmi olan kartta da ışte burda elma yok değil mi? Işte bu 0 ' dır. İçi boş yani yok.

0 toplama işleminde etkisiz elemandir. Şöyle ki bir sayıyı 0 ile toplamak o sayının ne basamak ne de sayı değerini değiştirmez. Örneğin 15+ 0= 15. Noldu şimdi 15 0'la toplaninca 15 olmasi değişmedi. Çıkarma işleminde de böyledir 15-0=15 . Noldu 15'ten 0 çıkınca da 15in değeri değişmedi değil mi? İşte 0 etkisiz elemandir.

Himmm ama o 0'la çarpışırsanız sizin değeriniz değişir. Çünkü 0 çarpma işleminde yutan elemandir. Yani 15×0=0 . Noldu 15 0'la çarpılınca 0'landı.. O zaman kendi değeri olan hiçbir şey 0 'la çarpilmamali yoksa nolur o da 0 olur.

O zaman 0' ın ne olup olmadığı sizin elinizde . Yok olan hiç olanlarla birlikte olursaniz ya da hayatlarindan çıkarsaniz bu sizin degerinizi değiştirmez ama çarpışıp savasmaya kalkarsaniz o hiçlik sizi de götürür.

O halde 0 'larla mümkün olduğunca az muhattap olmak en iyisi. Her ne kadar etkisiz eleman olsa da olur ya çarpışmak durumunda kalırsanız o zaten 0 da olan sizin degerinize olur.

Şu 0'a da bak sen adam olmuş da işlemlerde falan adı geçiyor. Ama yokulugun da bir tanımı olması bir ismi olması gerekiyordu varlığın tanımı için bu gerekliydi tabiki👍👏😉😊

Bir sayıdır o bir sayı ama 0 dır adı namı diğer ETKISIZ ELEMAN.00000000000 o ancak yaninda bir sayiyla anlamlıdır.😃  Yoksa 0 'dır.